Son yıllarda Türkiye'de ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki oynaklık ve artan maliyetler birçok şirketi zora soktu. İnternette yer alan resmi ilanlara göre; 2023-2025 yılları arasında 3 binden fazla iflas ve konkordato ilanı yayımlandı. Bu durum, iş dünyasında ciddi finansal sıkıntılar yaşandığını gösterirken, konut, yem üretimi, gıda, ithalat ve ihracat, mobilya üretimi, kimya sanayi gibi yüksek maliyetli giderleri olan firmaların yanı sıra özellikle inşaat ve tekstil sektöründe iflas ve konkordato yaşayan firmaların sayısı son dönemde oldukça arttı. İzmir’de de özellikle tekstil ve inşaat sektöründe birçok firma iflas veya konkordato ilan etti. Borçlarını ödeyemeyen 22 firma iflas ilan ederek borçlarını kapatmaya hazırlanırken, 147 firma ise borçlularıyla anlaşarak borçları yapılandırmak üzere konkordato ilan etti. Bu durum İzmir’de tekstil ve inşaat sektöründe yaşanan ekonomik krizi gözler önüne sererken, aynı durum Türkiye genelinde 3 bin 383 firma için de geçerli.

Levent Bendeş

"Satın alınmıyor"

İnşaat sektörünün mali tablosunun gün geçtikçe kötüye gittiğini kaydeden ve iflas ve konkordato ilan eden firma sayısının 3 binden çok daha fazla olduğunu belirten İzmir Ticaret Odası (İZTO) önceki dönem meclis üyesi ve İnşaat Mühendisi Levent Bendeş, "İnternette yayınlanan iflas ve konkordato ilan sayısını ben çok daha fazla beklerdim. Bence bu 3 bin iflas ilanının ardında geçrçekten iflas etmiş ancak kendisini resmi olarak piyasaya çıkarmamış birçok şahsi firmanın da olduğunu düşünüyorum. Sadece inşaat sektörü değil, tüm sektörler şu anda sıkıntılı durumda. Bu iflasların ve konkordatoların bu kadar artmasının sebebi, elbette maliyetlerin yüksek olması. Ancak bu maliyetlerin yüksek olması inşaatı yapan firmaların değil, alım gücü düşen alıcılara olan etki. Yapılan konutların yapılmasının aksine satışın yapılması önemli. Satın alma gücü oldukça düşük" dedi.

"Banka da güvensiz"

Bakanların açıklamalarından da mevcut enflasyondaki yükselişin düşürülmesi için alışveriş hareketinin azaltılmaya çalışıldığının vurgulandığını belirten Bendeş, "Devlet vatandaşların harcama yapmasını istemiyor. Dolayısıyla burada yapılan parayı kısmak. Para kısıldığında harcama düşüyor. Ancak firmalar bu duruma kötü yakalandı. Çünkü inşaatları yaptılar ve bunların satılması gerekiyor. Yapılan borçların kapanması gerekiyor. Dolayısıyla mevcut duruma hazırlıksız yakalanan firmalar zor durumda kaldılar. Banka kredi faizleri hala çok yüksek. Anlaşılan bu finansal durumda banka da o parayı vermek istemiyor çünkü geri alamayacak. Geri alamayacağını düşünen banka çok da kredi vermek istemiyor. Vatandaş da bu krediyi alamadığı için ev alamıyor ve sonuç iflas ve konkordatoya çıkıyor" dedi.

"Gizli işsizlik artıyor"

Sektör temsilcilerinin ve inşaat sektöründe çok uzun yıllardır aktör olan firmalar olduğunu ve çoğu firmanın yeni yapı yapamadığını çünkü eski yapıların elden çıkarılmaya çalışıldığını söyleyen Bendeş, "Bankaların kredi vermemesi ve istenen satışların yapılamaması nedeniyle yeni inşaatların yapılamadığını biliyoruz. Dolayısıyla da yeni yapıların yapılmaması ve firmaların iflasa gitmesi aslında gizli bir işsizliğe de yol açıyor. Ustasından, kalfasına, mimarından, mühendisine kadar herkes işsizleşiyor. Çünkü bir mimar veya mühendis kendi firması çalışır durumda ama iş alamıyor. O aslında çalışıyor gözükse de işsiz. Düzelme olursa iş alabiliriz diye düşünüyorlar. Ama biz sektörün gidişatını iyi görmüyoruz. Bu yılı gidişat konusunda ikiye böldük; ilk 6 ay oldukça zor geçecek, son 6 ay için ise sektörel durumu yeniden değerlendirmemiz gerek" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Dilek Çakır Durak