Üst solunum yolu enfeksiyonları alarm veriyor! 2009'daki domuz gribi pandemisini hatırlatan vaka artışları, hastanelerde yoğunluğa neden olurken uzmanlar dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Konuyla ilgili konuşan Prof. Dr. Ateş Kara, hasta sayısının yüksek olmasına rağmen ağır bir tablo oluşmadığını vurgulayarak, önümüzdeki 15 gün içinde vaka sayılarında ciddi bir düşüş beklediklerini ifade etti. Ancak tamamen sona ereceği düşünülmemeli; uzmanlara göre salgın küçük de olsa ikinci bir dalga yapabilir.
İnfluenza Vakalarında Pandemiye Yakın Seviyeler Gözleniyor
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının yaygınlaştığını belirten Prof. Dr. Ateş Kara, 2009'daki domuz gribi pandemisine benzer şekilde yüksek influenza vaka sayılarıyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
"Bu yıl influenza, son yıllarda en fazla görülen seviyeye ulaştı. 2009'daki pandemi sürecine benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. Burun tıkanıklığı, akıntısı, ateş ve boğaz ağrısıyla gelen çocuk vakaları oldukça fazla. Yetişkinlerde de benzer şekilde yüksek rakamlar söz konusu. Özellikle şiddetli öksürük ve nefes almada zorluk yaşayan çocuklarda hastane başvurularında artış yaşanıyor. Mevsim şartları da virüslerin yayılımını destekliyor. Çok soğuk havalarda virüslerin aktivitesi azalırken, ılık ve nemli havalarda daha uzun süre canlı kalabiliyorlar. Bu da enfeksiyonun yayılmasını kolaylaştırıyor," dedi.
Maske, El Hijyeni ve Havalandırma Hayati Önem Taşıyor
Prof. Dr. Kara, korunma önlemleri konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları sıraladı:
Hasta bireylerin maske takması önemli: Enfekte kişilerin virüsü yaymaması için maske kullanımı kritik bir önlem.
Ortam temizliği ve hijyen kurallarına dikkat edilmeli: Virüsler, kapı kolları, masalar ve toplu taşıma araçlarındaki yüzeylerde uzun süre canlı kalabiliyor. Bu nedenle ellerin sık sık yıkanması gerekiyor.
Kapalı alanlar düzenli olarak havalandırılmalı: Okullar, iş yerleri ve evlerde hava sirkülasyonu sağlanarak virüs yoğunluğunun azalması sağlanmalı.
Aşılar ve Doğru Tedavi Süreci Önemli
Aşıların koruyucu etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Kara, gereksiz ilaç kullanımına karşı da uyardı.
"Vakalar sayısal olarak yüksek olsa da panik yapılmasını gerektirecek bir durum söz konusu değil. Ancak hastalığın yayılmasını kontrol altına almak için aşılama büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra tedavi sürecinde antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkili olduğundan, doktor önerisi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır. Özellikle burun tıkanıklığını veya öksürüğü hafifletmek amacıyla yüksek dozda ilaç kullanımı ciddi yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle, herhangi bir ilaç mutlaka doktor kontrolünde alınmalıdır,” dedi.
İkinci Dalga Riski Devam Ediyor
Prof. Dr. Kara, önümüzdeki süreçte vakalarda azalma beklediklerini ancak ikinci bir dalganın oluşabileceği konusunda da uyardı:
"Mevcut tabloya bakıldığında, bu hafta itibarıyla vaka sayılarında azalma başladı. Önümüzdeki 15 gün içinde belirgin bir düşüş bekliyoruz. Ancak bu, salgının tamamen sona ereceği anlamına gelmiyor. Küçük de olsa ikinci bir dalga yaşanabilir. Bu yüzden korunma önlemlerine dikkat etmeye devam etmeliyiz."
Uzmanlar, kış aylarında bulaşıcı hastalıklardan korunmak için hijyen kurallarına dikkat edilmesini, kapalı alanların havalandırılmasını ve bağışıklık sistemini güçlendiren sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesini öneriyor.