Asgari Ücret Tespit Komisyonu dün akşam yaptığı toplantıda, 2025 yılı için uygulanacak asgari ücreti belirledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıkladığı yeni zam oranı yüzde 30 olarak belirlendi ve böylelikle asgari ücret 22 bin 104 liraya yükseldi. Ancak bu rakam, kamuoyunda ve özellikle işçi sendikaları arasında ciddi eleştirilere neden oldu.
"BU RAKAM EMEKÇİLERİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAMIYOR"
HAK-İŞ Konfederasyonu, yeni asgari ücretle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, belirlenen rakamın, çalışanların beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu ve ülkenin gerçek ekonomik koşullarıyla örtüşmediği ifade edildi. HAK-İŞ açıklamasında, "Ülkemizde çalışanların önemli bir kısmı asgari ücret ile yaşam mücadelesi vermektedir. Açıklanan 22 bin 104 liralık rakam, enflasyon oranlarının ve hayat pahalılığının gerisinde kalmıştır" denildi.
"KOMİSYON ADİL VE KATILIMCI DEĞİL"
Açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına da eleştiriler vardı. HAK-İŞ, komisyonun katılımcı ve çoğulcu bir anlayıştan uzak olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Asgari ücret, sadece minimum bir ücret düzeyi değil, aynı zamanda geçim standartlarını belirleyen temel bir unsurdur. Ancak mevcut komisyon yapısı antidemokratik bir nitelik taşımakta ve işçi kesimini yeterince temsil etmemektedir."
"ÜCRETLER ENFLASYONUN GERİSİNDE KALDI"
HAK-İŞ ayrıca, açıklanan ücretin, gerçekleşen enflasyon oranlarının altında kaldığını ve bu durumun çalışanlar üzerinde ağır ekonomik etkiler oluşturacağını vurguladı. Açıklamada, "Ücretlerin enflasyonun gerisinde kalması, toplu sözleşme düzenini de olumsuz etkilemektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik artarken, çalışanları hayat pahalılığının sorumlusu gibi görmek doğru bir yaklaşım değildir" ifadeleri kullanıldı.
"ASGARİ ÜCRET YENİDEN BELİRLENMELİ"
HAK-İŞ, asgari ücretin yeniden belirlenmesi gerektiğini ifade ederek, sosyal diyalog temelli ve katılımcı bir müzakere sürecinin önemine dikkat çekti. Konfederasyon, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısında köklü bir değişiklik yapılmalı, tüm kesimlerin temsil edildiği, çağdaş ve kapsayıcı bir yapı oluşturulmalıdır. Belirlenen ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte insanca yaşayabilmesine olanak tanıyacak şekilde revize edilmesi elzemdir." şeklinde talepleri dile getirdiler. Açıklamada, emekçilerin milli gelirden aldığı payın her yıl eridiği ve bu durumun ülke ekonomisinin genel yapısıyla ilgili köklü reformlar gerektirdiği de vurgulandı.