İstanbul’un en köklü eğitim kurumlarından biri olan Cağaloğlu Anadolu Lisesi, sadece akademik başarılarıyla değil, taşıdığı tarihi mirasla da dikkat çekiyor. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid tarafından okula hediye edilen ve tamamı gümüş işlemeli olan masa saati, tam 175 yıldır eğitim yolculuğuna tanıklık ediyor. Osmanlı modernleşme sürecinin önemli simgelerinden biri olan saat, bugün hala okulun ortak alanlarında sergileniyor.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e: Tarihi Okulun Köklü Geçmişi
Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme hareketleri kapsamında eğitim alanında atılan adımlardan biri olan Cağaloğlu Anadolu Lisesi, 19. yüzyılın ortalarında Sultan II. Mahmud’un planladığı ancak ömrünün yetmediği bir proje olarak doğdu. Sultan Abdülmecid’in annesi Bezmialem Valide Sultan’ın çabalarıyla 1850 yılında açılan okul, Osmanlı’nın ilk sivil lisesi unvanını taşıyor.
Okulun açılış töreninde Sultan Abdülmecid’in yanı sıra, oğlu Murat Efendi (sonradan V. Murad olarak tahta çıkmıştır), kızı Fatma Sultan, annesi Bezmialem Valide Sultan, Sadrazam Mustafa Reşit Paşa ve Maarif Nazırı Kemal Efendi de bulunuyordu. Sultan Abdülmecid, açılış sırasında çocuklarının kaydını bu okula yaptırarak eğitime verdiği önemi gösterdi. Aynı zamanda, okulun tarihine iz bırakacak gümüş işlemeli masa saatini de hediye etti.
Zaman içinde Valide Sultan Mektebi ve Darülmaarif isimleriyle anılan okul, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan en önemli eğitim kurumlarından biri oldu. 1933’te İstanbul Kız Lisesi olarak hizmet vermeye başlayan okul, 1983’ten itibaren karma eğitime geçerek Cağaloğlu Anadolu Lisesi adını aldı.
175 Yıldır Zamana Direnen Saat
Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nin ortak kullanım alanlarında sergilenen gümüş masa saati, Osmanlı’dan günümüze ulaşan nadide eserlerden biri. Tamamı el işçiliğiyle üretilmiş olan bu saat, 175 yıl boyunca okulun değişimine ve gelişimine tanıklık etti.
Okul müdürü Gökhan Karataş, bu tarihi mirası gururla taşıdıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Saatimiz 175 yıldır öğrencilerimizin gözleri önünde sergileniyor. Bu okuldan mezun olan binlerce öğrenci bu saate tanıklık etti. Bugün de geçmişle geleceği buluşturuyor. Saatimiz, eğitimin ve bilginin zamansız olduğunu gösteren bir emanet.”
Saatin yıllar içinde yıprandığını ve bakım gerektirdiğini belirten Karataş, gerekli kurumlarla temasa geçerek uzman saat ustalarıyla bir restorasyon sürecine girmeyi planladıklarını ifade etti. Saatin tamir edilerek çalışır hale getirilmesi, okulun tarihi mirasına yapılan önemli bir katkı olacak.
“Bu saatin çalışır hale getirilmesi, sadece mekanik bir onarım değil, aynı zamanda tarihimize olan bağlılığımızın bir göstergesi olacak. Onarım sonrası özel bir fanus içinde sergileyerek gelecek nesillere güvenle aktaracağız.”
Okulun Sakladığı Diğer Tarihi Hazineler
Cağaloğlu Anadolu Lisesi, yalnızca Sultan Abdülmecid’in saatine değil, daha birçok tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Okulun bünyesinde 1870 yılında Rusya’dan hediye edilen bir semaver bulunuyor. Ayrıca, Osmanlı dönemine ait nadir el yazması eserler, okulun kütüphanesinde ve İstanbul Üniversitesi bünyesinde koruma altında tutuluyor.
Okulun bulunduğu Fatih ilçesinde, tarihi yapılar arasında yer alan kitabeler de korunuyor. Bunlardan biri, okulun hemen yanında bulunan türbeler sokağındaki Osmanlı dönemi kitabesi. Gökhan Karataş, okulun öğrencilerinin bu mirasla iç içe büyümesinin büyük bir kültürel değer olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Öğrencilerimiz, burada eğitim alırken tarihle iç içe bir atmosferde bulunuyor. Osmanlı’dan bugüne miras kalan bu eserler, onların geçmişlerini bilmelerini ve geleceğe daha bilinçli adım atmalarını sağlıyor.”
Geleceğe Miras: Saatin Korunması ve Onarımı
Okul yönetimi, tarihi saatin en kısa sürede onarılması için çalışmalarına devam ediyor. Uzman bir saat ustasına teslim edilerek detaylı bir bakım sürecinden geçirilmesi planlanan saat, ardından özel bir fanus içinde sergilenecek. Bu süreç, yalnızca bir eşyanın korunması değil, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e eğitim tarihinin en değerli miraslarından birinin yaşatılması anlamına geliyor.
Cağaloğlu Anadolu Lisesi, 175 yıldır değişen dünyaya rağmen eğitimdeki yerini koruyan, tarih ile modernliği birleştiren özel bir kurum olarak geleceğe yürümeye devam ediyor. Sultan Abdülmecid’in bu değerli hediyesi ise, zamana meydan okuyan bir tanık olarak öğrencilerin ve eğitimcilerin ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.