Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Habil Yücel, son zamanlarda ülke gündeminde de yer bulan aort yırtılması hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aortun, kalpten çıkan en büyük atardamar olduğunu ve tüm vücuda temiz kanı taşıdığını belirten Doç. Dr. Yücel, bu damar duvarında oluşan yırtığın hayati risk taşıdığını vurguladı. Aort yırtılması, damarın dışına değil, katmanları arasına sızan kan nedeniyle oluştuğu için, teşhisi ve tedavisi oldukça zor bir tabloya yol açıyor.

Düzenli kalp muayenesi şart

Aort yırtılmasının önüne geçebilmek için düzenli kalp kontrollerinin şart olduğunu dile getiren Doç. Dr. Yücel, özellikle aort çapının 4 buçuk santimetrenin üzerine çıktığı durumlarda daha sık kontrol gerektiğini ifade etti. Hastaların büyük kısmının belirtiler olmadığı sürece doktora başvurmadığını belirten Doç. Dr. Yücel, bu durumun riskleri artırdığını söyledi.

Hipertansiyon sessizce ilerliyor

Aort yırtılmasının başlıca nedeni olarak kontrolsüz hipertansiyonu işaret eden Doç. Dr. Yücel, tansiyonun genellikle belirti vermediğini ve bu yüzden ‘sessiz katil’ olarak adlandırıldığını ifade etti. Tedaviye uyum göstermeyen hastaların ciddi risklerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Doç. Dr. Yücel, düzenli kan basıncı ölçümlerinin ve ilaç kullanımının hayati önem taşıdığını kaydetti.

Kimler risk altında?

Aort yırtılması, özellikle 40 yaş üzeri bireylerde ve erkeklerde daha sık görülüyor. Doç. Dr. Yücel, erkeklerin bu konuda daha bilinçli olması gerektiğine işaret ederken, sigara kullanımının da bu risk faktörlerinden biri olduğunu belirtti. Sigaranın bırakılmasının, kalp ve damar sağlığı açısından kritik bir adım olduğunu vurguladı.

Muhabir: İpek Kırca