Hayvansal gıdaların güvenliğinden zoonotik hastalıkların önlenmesine, halk sağlığını doğrudan etkileyen birçok alanda kritik rol oynayan veteriner hekimler, yıllardır hak ettikleri değeri göremiyor. Hem kamuda hem de özel sektörde ağır şartlar altında çalışan bu meslek grubu, ekonomik zorluklar, şiddet olayları ve yasal güvencelerin yetersizliği nedeniyle mesleki tükenmişlikle karşı karşıya. Onların maruz kaldığı her haksızlık, aslında toplumun sağlığını ve geleceğini tehlikeye atıyor. 

Veteriner hekimlerin aslında yaptıkları işler gereği toplum sağlığını koruyan bir meslek olduğunu belirten İstanbul Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Murat Arslan, “Veterinerler, hem hayvan sağlığını, hayvan refahını koruyarak zoonozların insanlara bulaşmasını önleyerek hem de gıdanın sağlıklı, hastalıklardan ayrı bir şekilde topluma ulaşması için özellikle hayvansal gıdanın ulaşması için ciddi görevler ediniyor. Ülkemizdeki devlet memurları kanununda da veterinerler sağlık mensubu sayılıyor. Ancak Sağlık Bakanlığı çeşitli zamanlarda yaptığı yönetmelik değişiklikleriyle veteriner hekimleri sağlık meslekleri dışında bıraktı. Gerekçesi ise veteriner hekimlerin Tarım Bakanlığı mensubu olmaları” ifadelerini kullandı.

Murat Arslan (1)

‘Sağlık sorunu yaratır’

Son 5-6 ay içerisinde çok sayıda veterinere saldırı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arslan, “İnsanlardan farklı olarak şöyle bir önemi var. Saldırıya uğrayan kişi sadece kendisi şiddet görmüyor. Hayvanına aşı karşıtı olan ya da bir şekilde memnun kalmayan, aşısını yaptırmak istemeyen kişiler, veterinere şiddet gösteriyor. Bu da o hayvandaki hastalığı başka hayvanlara bulaştırması, onun da belki insanların sofrasına gelmesi gibi yaygın bir etkisi var. Esasında veteriner hekime yapılan şiddetin çok yaygın etkisi var. Bir veteriner hekim hayvansal gıdanın vatandaşın sofrasına gitmesiyle ilgili son kararı veren meslek mensubudur. Eğer bir veteriner hekim baskı altında kalmadan özgürce bu kararını vermezse, mobbing altında kalmadan, şiddete uğramadan vermezse bu ciddi toplum sağlığı sorunlarını birlikte getirir. O nedenle veteriner hekimlerin iş güvenliği ve şiddete karşı güvenliğinin sağlanması  çok önemlidir. Bütün dünyada da böyledir aslında. Veteriner hekimler Türkiye’de ısrarla sağlıkta şiddet yasası kapsamı dışında tutuluyor. Bir an önce dâhil edilmesi gerekir” diye konuştu.

‘Her köyde olmalı’

Hayvancılığın yapıldığı her köye bir veteriner hekim görevlendirilmesi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Arslan, “Umarım olur ama ondan önce daha büyük sorunlar var veteriner hekimlikle ilgili. Hangi sistem altında yapacaklar? Bunu kim denetleyecek? Bu çalışan veteriner hekimlerin ücretleri hangi bakanlık tarafından ödenecek gibi durumların belirlenmesi gerekiyor. Ortaya atılan bir yönerge var ama altını doldurmak lazım. Daha programlı veteriner hekimlik destekleriyle ilgili bu ülkede sil baştan çalışmak lazım. Emekli veterinerlerin de sorunları var. Emeklilerin maaşları çok kötü durumda. Diğer sağlık çalışanlarıyla karşılaştırıldığında bu çok önemli. Mesleki mevzuatımızla ilgili bazı sorunlar var, Hayvancılıkla ilgili elbette her köye bir veteriner hekim eğer olabiliyorsa iyi olur ama düşünülmesi gereken bir alan diye düşünüyorum” dedi.

Ülkede 32 tane veterinerlik fakültesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Arslan, “Her sene 3 binden fazla veteriner hekim mezun oluyor. Bu veteriner hekimlerin maalesef devlette istihdamı artık neredeyse olmuyor. Son 20 yıldır kamuya çok az veteriner hekim alındı. O yüzden çoğu acil yurt dışına gitmeye başladı. Maalesef burada beş sene hem kendi imkânları hem de devletin verdiği imkanlarla eğitim yapıp yurt dışına gidip zor şartlarda çalışıyorlar. Sistem problemimiz çok önemli. Çok sayıda genç meslektaşımız şu anda atanmayı bekliyor. Ama ısrarla yapılmıyor. Umarım yapılır” dedi.

Gıda kıtlığına karşı 

Bugün gelecekle ilgili kaygılardan en önemlilerden birinin gıda kıtlığı olduğunu aktaran Prof. Dr. Arslan, “Dolayısıyla hayvansal gıdanın Türkiye'de üretimiyle ilgili de veteriner hekimlerin önemli bir noktada görevleri var. Yine antibiyotik direnci en önemli sorunlardan bir tanesi. Veteriner hekimlerin antibiyotiklerin hayvanlarda kontrollü olarak kullanılmasıyla ilgili de önemli görevleri bulunuyor. 
Çünkü bu ülkede artık internet üzerinden ilaç satılıyor, birçok stratejik alanda veteriner hekimlik mesleği görev alıyor. O bakımdan eğitim dâhil, özlük hakları ve sağlıkta şiddet yasası dâhil olmak üzere acilen adımlar atılması gerekiyor. Şöyle bir örnek vereyim. Bundan beş altı sene önce bir emekli bir doktorla emekli bir veteriner hekimin maaşı aynıyken şu anda neredeyse yarı yarıya oldu” 

‘Sokak hayvanları sorunu çözülürdü’

Veterinerlere karşı çok büyük haksızlıklar yapıldığını belirten Prof. Dr. Arslan, “Bu davranışın sonuçlarını toplum da çekiyor. Şu anda yaşadığımız sokak hayvanları sorunlarıyla ilgili konuda da böyle. Zamanında veteriner işleri müdürlükleri belediyelerde kurulsaydı ya da büyükşehir belediyelerinde Halk Sağlığı Daireleri kurulsaydı ve buralara yeterli sayıda veteriner atanıp gerekli uygulamalar yapılsaydı biz şu anda bu konuyu konuşmuyor olacaktık. Hem de çok daha ekonomik, hem de çok daha sağlıklı bir şekilde çözmüş olacaktık. Bunu meslek odaları olarak biz şu şekilde dile getirdik ama maalesef istediğimiz gibi olmuyor” dedi.

Kaynak: Filiz Erol