Ramazan ayının huzur veren ikliminden sonra gelen bayram sabahları, çocukluğumuzdan beri bizlere mutluluk ve heyecan aşılayan özel anlardır. Bayramlar, sadece bir tatil ya da resmi bir gün değil; aynı zamanda dostlukları tazeleyen, küskünlükleri bitiren, birlik ve beraberliği perçinleyen manevi buluşmalardır.

Eskiden bayramlar, şimdiki gibi ekranların gölgesinde değil, gönüllerin sıcaklığında yaşanırdı. Annelerimizin özenle hazırladığı baklavalar, bayramlık kıyafetlerimizi başucumuza koyduğumuz geceler ve sabah erkenden kalkıp aile büyüklerinin ellerini öpmeye gitmenin verdiği heyecan… Şimdi ne yazık ki bu değerler, modern yaşamın hızlı temposu içinde biraz daha silikleşiyor.

Ancak bayramları gerçek bayram yapan şey, süslü sofralar ya da alınan hediyeler değil, insani değerlerdir. Bayram, bir büyüğün elini öperken onun gözlerindeki sevgiyi hissedebilmektir. Bayram, bir yetimin başını okşayıp onu sevindirebilmektir. Bayram, uzaktaki dostları, akrabaları bir telefonla da olsa hatırlamak, kalpleri ısıtan birkaç güzel söz söyleyebilmektir.

Bugün belki eski bayramların tadını tam olarak bulamıyoruz, ama o ruhu yaşatmak bizim elimizde. Teknolojinin hızla değiştiği bu çağda, bayramları unutulmaz kılmanın en güzel yolu, sevdiklerimize zaman ayırmak, onlarla gönülden iletişim kurmaktır.

Unutmayalım ki bayramlar, paylaştıkça anlam kazanan, sevgiyle büyüyen, birlik ve beraberliği pekiştiren müstesna zamanlardır. Hepimizin Ramazan Bayramı mübarek olsun, kalplerimiz sevgiyle dolsun!