Sabahın erken saatlerinde işe yetişme telaşıyla başlayan günler... Akşam mesai sonrası evinize dönmek için otobüs, metro ya da arabada geçirilen saatler... Hiç düşündünüz mü, koca bir yıl boyunca ne kadar zamanımız yollarda geçiyor? Hayatımızı düşündüğümüzde, belki de en az farkında olduğumuz ama en çok tükettiğimiz şey; zaman. Gelin, yollarda geçen bu "görünmez" zamanı bir gözden geçirelim.

Ortalama bir yılın trafik matematiği

Türkiye çapında şehir içi ulaşım verilerine baktığımızda, bir bireyin günlük ortalama yolda geçirdiği zaman yaklaşık 90 dakikaya ulaşıyor. Bu süre, yoğun trafiğin olduğu metropollerde 2-3 saate kadar çıkabiliyor. Birlikte çalıştığım iş arkadaşlarım da bu dertten muzdarip tam olarak. Sabah 2 saat akşam 3 saat yol çekiyorlar evlerine, işlerine ulaşmak için... Basit bir hesapla, günlük 90 dakikayı 365 günle çarptığımızda 32 bin 850 dakika, yani yılda ortalama 22 günün sadece yollarda harcandığını görüyoruz. Düşünün; bir ayın neredeyse üçte biri yolda geçen zaman... Zaman bu kadar kıymetli görülürken biz ne yaşıyoruz diye düşünmeden edemiyorum!

Bu süreç, sadece bireysel zamandan değil, ekonomik kayıplardan da söz ettiriyor. İşe giderken veya dönerken trafikte kaybedilen enerji, yakıt maliyetleri ve stresten bahsetmiyoruz bile. Ancak burada daha önemli bir soru ortaya çıkıyor: Bu zamanın farkında mıyız ve onu etkili kullanıyor muyuz?

Zamandan daha çok yararlanmanın yolları

Elbette, trafikte geçen bu "kayıp zaman" tam anlamıyla kayıp olmak zorunda değil. Günümüz teknolojisi ve kültürel olanaklar, yolda geçirilen zamanı daha üretken bir hale getirebilir:

Sesli kitaplar, Podcastler ve dizi-film izlemek: Yolda geçen zamanı bir öğrenme ya da kültürel zenginleşme fırsatına dönüştürebilirsiniz. İlginizi çeken bir konuda podcast dinlemek veya sesli kitapla yeni bilgiler edinmek harika bir seçenek. Hatta artık video izleme platformlarında indirme seçenekleri de çok verimli çalışıyor. İzlemeye zaman bulamadığınız sezon sezon dizileri izleyebilir, çerezlik filmleri bir-iki günde bitirebilirsiniz.

Meditasyon veya Müzik: Yolda geçirilen zamanın stres yarattığı bir gerçek. Ancak bu süreci rahatlatıcı bir deneyime dönüştürmek de mümkün. Meditasyon uygulamaları ya da sakinleştirici bir çalma listesi size bu konuda yardımcı olabilir.

Planlama zamanı: Gününüzü ya da haftanızı planlamak için bu "ara zamanı" kullanabilirsiniz. Bir kağıt kalemle olmasa bile, zihinsel bir plan yapmak bile çok faydalı olabilir. Hem artık cebimizde hayatımızı taşıdığımız telefonlarda çeşit çeşit planlama uygulamaları giderek popülerleşiyor...

Kent planlaması ve bireysel çözümler

Elbette, bireysel çözümler kadar kent planlamasının da bu konuda çok büyük önemi var. Daha etkin toplu taşıma sistemleri, bisiklet yollarının artırılması ve çok merkezli şehir yapıları trafik problemlerini hafifletmeye yönelik önemli adımlar olabilir.

Ancak bireysel farkındalık her zaman önemlidir. Yolda geçen zamanı boşa harcanmış bir zaman olarak değil, farkında bir deneyim olarak yaşamımıza dahil edebiliriz. Unutmayın, zamanın en büyük düşmanı farkındalıksızlıktır. Yollarda geçen zamanı, yaşamınıza kattığınız yeni bir boyuta dönüştürebilirsiniz.

Kim bilir, belki de trafiğin ortasında sıkışıp kaldığınız o anlar, hayatta yeni bir şeyler keşfetmek için en önemli zaman dilimi haline gelebilir. Yine de bu zamanı planlı bir zevk haline getirmek yalnızca bizim seçeneğimiz olmalı. Yani belediyeler ve hükümet yetkilileri, yegane servetimiz olan zamanı daha az yolda geçirebileceğimiz çözümler üretmeli. Diyoruz ya, yıl oldu 2025 diye; gerçekten yıl oldu 2025 ama hala plansız kentleşme ve onulmaz trafik sorunlarıyla cebelleşmek kaderimiz olmamalı.