Sağlık

Erken evre akciğer kanserinde cerrahi yöntem ile başarı artıyor

Akciğer kanseri, genellikle sessiz ilerleyen ve geç teşhis edilen bir hastalık olarak öne çıkıyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oktay Aslaner, cerrahi tedavinin, kanserli dokunun tamamen çıkarılmasını sağladığı için erken evre akciğer kanserinde en etkili tedavi yöntemi olduğunu belirtti

Abone Ol

Akciğer kanseri, çoğunlukla sessiz ilerleyerek geç fark edilen bir hastalık olmasına rağmen, bazı belirti ve bulgularla kendini gösteriyor. Nefes darlığı, geçmeyen öksürük, kanlı balgam, hırıltı ve ani kilo kaybı gibi şikayetlerle tanınan bu hastalık, uzmanlar tarafından genellikle iki türde sınıflandırılıyor: küçük hücreli (yulaf hücreli) akciğer kanseri ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri.

Kanserli doku çıkarılıyor

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oktay Aslaner, erken evrelerde cerrahi tedavinin, akciğer kanserinde kanserli dokunun tamamen çıkarılmasını sağlayarak en etkili tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Doç. Dr. Aslaner, genellikle kanserin sadece akciğerin bir bölümünde olduğu, lenf düğümlerine veya uzak organlara yayılmadığı durumlarda cerrahinin tercih edildiğini söyledi. Küçük hücreli akciğer kanseri vakalarında ise hızlı yayılma nedeniyle cerrahinin genellikle uygun olmadığını ifade etti.

Uygun tedavi planı

Cerrahi tedaviye karar verildikten sonra, hastaların detaylı bir değerlendirmeden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Aslaner, bu süreçte hastanın genel sağlık durumu, akciğer kapasitesi ve kanserin yayılma durumu gibi faktörlerin gözden geçirildiğini belirtti. Bilgisayarlı tomografi (BT), pozitron emisyon tomografisi (PET) ve bronkoskopi gibi görüntüleme teknikleri kullanılarak kanserin evresi saptanıyor ve bu bilgiler doğrultusunda uygun tedavi planı belirleniyor.

Doktor önerilerine uyulmalı

Ameliyat sonrası iyileşme sürecinin, cerrahinin türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değiştiğini söyleyen Doç. Dr. Aslaner, hastaların genellikle birkaç gün hastanede gözlem altında tutulduğunu ve tam iyileşmenin birkaç hafta sürebileceğini kaydetti. Ayrıca, cerrahi sonrası ortaya çıkabilecek ağrı, yorgunluk ve solunum güçlüğü gibi geçici sorunların yanı sıra enfeksiyon, kanama ve pnömotoraks gibi ciddi komplikasyonlara da dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu sorunların önlenmesi için hastaların doktor önerilerine uyması, solunum egzersizlerini aksatmamaları gerektiği aktarıldı.

Erken tanı büyük önem taşıyor

Erken tanının cerrahinin başarı oranını artıran en önemli faktör olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aslaner, akciğer kanseri gibi diğer kanser türlerinde olduğu gibi düzenli tarama ve kontrollerin büyük önem taşıdığını söyledi. Erken evrelerde yapılan cerrahi müdahale ile sağ kalım oranlarının arttığını belirten Doç. Dr. Aslaner, kanserin yayılmadığı durumlarda cerrahinin oldukça etkili olduğunu, ancak ileri evrelerde cerrahinin tek başına yeterli olmayabileceğini, bu tür vakalarda kemoterapi, radyoterapi veya hedefe yönelik tedavi yöntemlerinin kombinasyonunun daha etkili olabileceğini vurguladı.

{ "vars": { "gtag_id": "AW-16801464760", "config": { "AW-16801464760": { "groups": "default" } } }, "triggers": { } }