Forrest Gump Psikanalitik Eleştiri
Ayşegül Ceren Çetin
Sınır zekâ düzeyinde olduğu için (75 IQ puanı) okul sistemine dâhil edilmek istenmeyen Forrest, ayrıştırılarak zihinsel engelli çocukların gittiği bir okula gönderilmek istenir. Bu esnada IQ puanı dışındaki hiçbir özelliği karar aşamasında dikkate alınmaz. Sosyal işlevselliği, günlük yaşam becerilerini gerçekleştirme düzeyi, algılama, muhakeme, ince ve kaba motor becerileri, dil becerileri dikkate alınmaz. Amerikan eğitim sisteminin, ayrıştırma modeline bir eleştiri yapılmıştır. Aynı isimli kitabın yazarı 60’lı yıllardan 80’li yıllara kadar süren dönemi mercek altına almıştır. Şu an hafif ve orta zihinsel engelli çocuklar kaynaştırma eğitimi ve özel alt sınıf uygulamaları ile yaşıtları ile bir arada eğitim görmektedir. Dâhil edilme metodu tüm dünyada yayılmaya başlanmıştır. Forrest’in düşük bilişsel işlevselliğe sahip olması dolayısıyla annesi sürekli olarak oğluna basit ifadeler kullanarak eğitim verir. Başlarda fiziksel olarak da dezavantajlı durumdadır. Duruş ve yürüyüşünde bozukluk olduğu için bacaklarına protez takılır.
Bilişsel işlevselliği Forrest’in her ne kadar düşük olsa da duygusal farkındalığı daha yüksektir. Annesinin oğlunu normal çocukların gittiği okula gönderebilmesi için müdürle birlikte olmasına tepkisini konuşarak değil, alaycı bir ses tonuyla ifade eder. Tüm film boyunca Forrest karakteri dezavantajlı bir noktada başlar, azimli yapısından dolayı bu durumu avantaja çevirir. Düzgün yürümekte zorlanan çocuk, Başkan’dan ödül alacak bir Amerikan Futbolcusuna dönüşür.
Fiziksel yeterliliği normalin çok üzerine çıkar, bilişsel sınırlılıklarından dolayı elindeki gücü bazen doğru şekilde kullanamaz. Gücünün zorlanması mucizelerle tamamlanır. Peşinden koşturan düşmanları sayesinde protezlerinden kurtulur, aşk acısından dolayı maraton koşucusundan daha uzak mesafelere gider, korkmasına rağmen basit ilkeleri uygulayarak 4 kişinin hayatını kurtarır.
Rutin hareketleri öğrendiği takdirde verilen işi mükemmel bir şekilde yapar. Silah parçalamayı ve birleştirmeyi, masa tenisi oynamayı, koşmayı, askerde verilen basit yönergelere uymayı en iyi şekilde yapar. Zaman zaman duygusal olarak künt sayılabilecek tepkiler verir. Jenyy’e sevgisini davranışları ile belli eder. Onu sevdiğini söylerken bile yüzünde duygusal bir ifade bulunmaz. Bunun yerine sevdiği kıza zarar verilmesine göz yumamaz. Kendini ifade etmesi, iletişim becerileri sınır zekâdaki bir bireyin altındadır. Bunun yanında cinsel dürtü kontrolü gelişmiştir. Amaçsız davranışları sık gözlenir. Yeni bir yönerge verilmediği takdirde boşluğa düşer. Kendi kendini yönetip yönlendiremez. Soyut düşünme, kurgulama becerileri gelişmemiştir.
Masa tenisi turnuvası için gittiği Çin’in nasıl bir yer olduğunu tanımlarken yaş düzeyinin çok altında bir cevap verir. Uyum becerilerindeki yetersizliği filmde komedi unsuru olarak kullanılır.
Neden-sonuç bağlantılarını kuramaz. Amaçsızca günlerce koşar, yorulduğu gerekçesiyle evine dönmeye karar verir. Çevresi tarafından sevilse de ilk görüşte farklı yapısı farkedilir ve dışlanır. Servise bindiğinde kimse yer vermek istemez. Sıkı bir bağ kuracağı Jenny haricinde.
Genel olarak birinin yönlendirmesine bağımlılık geliştirir. İlk zamanlar annesine, sonra Jenny’ye, sonra da Teğmen Dan’a bağımlılık geliştirir. Bu üç karakteri film boyunca yüceltir.
Forrest’ta tekrarlayıcı stereotipik hareketler dikkat çeken bir diğer özelliktir. Masa tenisi maçlarındaki başarısı buna yordanabilir. Engellenme eşiği de düşüktür. Bilmediği yeni bir etkinliğe katıldığında gerginleşir. Bildiği bir etkinlikte en kritik durumlarda bile oldukça rahattır. Obsessif-kompulsif bozukluk düzeyinde olmasa da düzene olan düşkünlük dikkat çekicidir. Çantasının içi ve giyim kuşamı her zaman çok düzgündür. Sosyal işlevsellik düzeyi ile örtüşmeyecek düzeyde bir düzenlilik gözlenmiştir. Filmin sonunda iletişim becerileri ve sosyalleşmesi, dil gelişimi öyle bir noktaya gelirki başından geçenleri kronolojik bir sırada bankta yanında oturan farklı kişilere anlatmaya başlar.
Anlatımı ayrıntılı, mizahi, soyut düşünce örnekleri ile doludur. Rahat tavri, girişkenliği, duygusal ifadeleri belirgindir. Film genel olarak sınır zihinsel işlevselliğe ve asperger sendromuna sahip bir çocuğun aşk, arkadaşlık ve annesi ile ilişkisini konu alır. Kontrolcü ve duygusal anlamda destekleyici, mükemmelliyetçi bir anne, çocuk yaşta yaşadığı cinsel istismarın etkisi ile dönemin ideolojik yapısı içerisinde savrulan bir sevgili, uğruna büyük bedeller ödenen arkadaşlık ilişkileri yer yer anlatılmıştır.
Filmin açılış sahnesinde kuş tüyü Madison Meydanı üzerinden düşüyor. Sonraki sahnede neredeyse görünmez olana dek gökyüzüne doğru uçuyor. Daha sonra Protestan Klisesinin ötesinde görünen kuş tüyü, Chippawa Meydanı’na doğru akıyor. Tüyün bu son durağı Madison Meydanından yaklaşık yarm mil uzakta yer alıyor. Oysa filmde meydanın aynı yer olduğunu düşünmemiz isteniyor.
Film genel olarak sınır zekâ düzeyinde olan (75 IQ puanı) ve otizm spektrum bozukluğuna sahip bir çocuğun aşk, arkadaşlık ve annesi ile ilişkisi çerçevesinde döner. Başrolümüz "Forrest", bilişsel işlevselliği düşük bir bireydir. Forrest bilişsel işlevselliği her ne kadar düşük de olsa duygusal farkındalığı daha yüksek olan bir çocuktur. Neden-sonuç bağlantılarını kuramaz. Soyut düşünme, kurgulama becerileri gelişmemiştir. 75 IQ’ya sahip olduğu için okul sistemine dâhil edilmek istenmeyen Forrest, ayrıştırılarak zihinsel engelli çocukların gittiği bir okula gönderilmek istenir. Tabii o zamanlar "dâhil edilme metodu" dünyada yaygınlaşmış değildir, özel gereksinimi olan çocukların şimdiki gibi kaynaştırma eğitimi ve özel alt sınıf uygulamalarıyla yaşıtları ile bir arada eğitim görme imkanı yoktur.
Forrest, okulun ardından orduya katılır, orduda komutanı tarafından dahi ilan edilir. Parçalanmış bir silahı ordu rekorunu kıracak kadar kısa bir süre içinde birleştirmeyi başarmıştır. Ardından savaş dolayısıyla Vietnam’a gönderilen Forrest, orada yakın arkadaşı Bubba’yı kaybeder, canı pahasına ekibinden birkaç kişiyi ise kurtarır. Bu başarısı dönemin başkanı Lyndon Johnson tarafından şeref madalyasıyla ödüllendirilir. Vietnam’da ordu hastanesinde pinpon oynamaya başlar ve onda da büyük bir başarı göstererek ülkesini maçlarda temsil eder. Askerlik görevi sona erdikten sonra askerdeki arkadaşı Bubba’ya söz verdiği için gidip bir karides teknesi alır. Çünkü Forrest bir söz verdiyse onu her zaman tutar! Çıkan fırtınada sağlam kalan tek karides teknesi olmasının ardından çok büyük bir başarı yakalayan Forrest ve ona katılan Vietnam’da kurtardığı komutanı Teğmen Dan ile birlikte, Bubba-Gump firmasını kurar ve kendi deyimiyle “zilyoner” olur.
Forrest kendine yeni bir yönerge verilmediği takdirde boşluğa düşer, kendi kendini yönetemez, genel olarak birinin yönlendirmesine bağımlılık geliştirir. İlk zamanlar annesine, sonra Jenny’ye, sonra da Teğmen Dan’a bağımlılık geliştirir. Bu üç karakter Forrest'ın küçük dünyası diyebiliriz. Anne-oğul ilişkisi gayet güzeldi fakat Forrest’ın Jenny ve Teğmen Dan ile ilişkisi çatışmalarla doluydu.
"Jenny". Forrest'ın en iyi arkadaşı ve tek aşkıdır. Zamanla Jenny ve Forrest'ın arkadaşlığı ilerler, her şeyi paylaşır olurlar. Aradan yıllar geçse de Forest tamamen koşulsuz ve karşılıksız, çok güçlü bir sevgiyle bağlandığı "Jenny" her zaman Forrest'ın aklında ve kalbindedir, ara ara görüşseler de bu görüşmeler Jenny’nin aykırı kişiliğinden dolayı birer kavuşma olmamıştır. Yine bir başka buluşmalarında Jenny’e evlenme teklifi eden Forrest, olumlu bir cevap alamayınca da “Beni neden sevmedin Jenny?” diyerek tüm izleyicileri duygulandırmıştır. Ve Jenny onu tekrar terk eder. Forrest bu reddediliş karşısında yıllar süren bir koşuya başlar. Eve döndüğünde Jenny’den bir mektup alan Forrest, onun yanına gider ve Jenny'den bir oğlu olduğunu Jenny’nin ise hasta olduğunu öğrenir. Jenny ile evlenirler ama kısa bir süre sonra da Jenny’i kaybeder. Jenny öldükten sonra da hayatını kendiyle aynı ismi taşıyan oğlu küçük Forrest’a adar.
Yorumlar