Manisa’nın Demirci ilçesinde bulunan ve yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip tarihi su değirmeni, Değmen Deresi’ndeki su seviyesinin yükselmesiyle birlikte yeniden çalışmaya başladı. Geleneksel yöntemlerle un üretimi yapılan değirmen, uzun süredir su yetersizliği nedeniyle atıl durumda bekliyordu. Ancak kış aylarında artan yağışlar ve eriyen kar sularıyla dere güçlenince, değirmenin çarkları dönmeye başladı.
Yarım Asırlık Emeğin Adı: Mustafa Yetiş
Sevinçler Mahallesi'nde yer alan değirmenin 50 yıllık işletmecisi, 67 yaşındaki Mustafa Yetiş, sabahın erken saatlerinde dükkânını açarak mahalle sakinlerinin getirdiği buğdayları öğütmeye koyuluyor. Yetiş, değirmenciliğin giderek kaybolan bir meslek olduğunu ve artık çok az kişinin bu işi sürdürdüğünü belirtiyor.
Eskiden yılın büyük bir bölümünde çalışan değirmen, son yıllarda yağışların azalmasıyla ancak yılda birkaç ay aktif hale geliyor. Ancak geleneksel yöntemlerle öğütülen unun besin değerinin daha yüksek olduğunu vurgulayan Yetiş, doğal üretime olan talebin hâlâ sürdüğünü dile getiriyor:
"Un, kepeği ile birlikte öğütüldüğü için tüm vitamini içinde yer alıyor. Fabrikalarda yapılan işlemlerde un, kepekten ayrılıyor ve besin değeri azalıyor. Ancak buradaki üretimde, atalarımızdan gördüğümüz yöntemi kullanarak her çeşit buğdayı sağlıklı ve doğal şekilde öğütüyoruz."
Geleneksel Un Üretimine İlgi Artıyor
Mahalle sakinleri ve çevre köylerden gelen vatandaşlar, fabrikasyon üretime kıyasla doğal öğütülmüş unun daha sağlıklı olduğunu düşündükleri için tarihi değirmene yöneliyor. Ören Mahallesi’nden İbrahim Kesgin, değirmene getirdiği buğdayların öğütülmesini beklerken, neden burayı tercih ettiğini şu sözlerle anlatıyor:
"Burada un tamamen doğal yöntemlerle elde ediliyor. Lezzeti de farklı, ekmeğimizin kokusu bile değişiyor. Eskiden herkes böyle öğütür, taş değirmende yapılan unu kullanırdı. Şimdi çoğu insan hazır alıyor ama biz hâlâ bu yönteme sadık kalıyoruz."
Tarihi Değirmenin Geleceği Tehlikede
Tarihi değirmen, bölgedeki son çalışan su değirmenlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Ancak değişen iklim koşulları ve azalan yağışlar nedeniyle su seviyesi giderek düşüyor. Değirmen ustası Mustafa Yetiş, bu durumun mesleklerini tehdit ettiğini belirtiyor:
"Eskiden derenin suyu boldu, değirmen hiç durmazdı. Şimdi yılda birkaç ay ancak çalışabiliyoruz. Eğer yağışlar bu şekilde devam ederse, ilerleyen yıllarda değirmen tamamen durabilir."
Tarihi su değirmeni, bölge halkının geçmişten bugüne taşıdığı bir miras olarak varlığını sürdürüyor. Ancak geleneksel değirmenciliğin geleceği, su kaynaklarının korunmasına ve doğal üretime olan ilginin devam etmesine bağlı. Yıllara meydan okuyan bu yapı, eğer desteklenirse gelecek nesillere de taşınabilir.