Geleneksel Türk sanatının en zarif dallarından biri olan minyatürü, çağdaş bir yorumla ele alan sanatçı Zaliha Erdoğan Peçe, İstanbul'daki Arthan Galeri'de açtığı "Kusurlu Bağlantı" adlı ilk kişisel sergisiyle sanat dünyasında önemli bir adım attı. 16. yüzyıldan kalma ve Mimar Sinan tarafından yeniden inşa edilen Kurşunlu Han’ın tarihi atmosferinde sanatseverlerle buluşan sergi, imgeler aracılığıyla güç ilişkilerine, toplumsal ağlara ve bireysel yaralara dair güçlü bir anlatı sunuyor.

Sanatçının iki yerleştirme çalışması da dahil olmak üzere toplam 48 eserinden oluşan sergide, bağırsak villusları, sinek, ölçü aletleri gibi metaforik öğeler, modern dünyanın güç dinamiklerini yorumlayan estetik unsurlar olarak öne çıkıyor. Geleneksel minyatür sanatının çizim, boyama teknikleri ve sembolik dili, Peçe'nin eserlerinde çağdaş meseleleri ele almak için yeniden şekilleniyor.

Sanat tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Sayın’ın sergiye özel olarak kaleme aldığı yazıyla katkıda bulunduğu etkinlikte, sanatçının eserleri üzerine yaptığı konuşmaların yer aldığı bir video da izleyicilere sunuluyor.

Minyatürün Ötesinde Bir Sanat Anlayışı

Sanat serüvenine geleneksel minyatür sanatıyla başlayan Zaliha Erdoğan Peçe, zamanla bu disiplinin sınırlarının kendisine dar geldiğini fark etti. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü mezunu olan sanatçı, bilimle sanat arasındaki kesişim noktalarını da eserlerine yansıtıyor. 28 Şubat süreciyle birlikte profesyonel iş hayatından uzaklaşarak sanata yönelen Peçe, önce geleneksel minyatürler üretirken, sonrasında bu sanata çağdaş bir yorum kazandırma ihtiyacı hissetti.

Sanat eğitimini akademik düzeyde sürdüren ve minyatür sanatındaki imge okumaları üzerine yüksek lisans ve doktora yapan Peçe, sanat tarihi ve imgeler üzerine de akademik çalışmalar yürüttü. Zamanla edindiği bilgi birikimini sanatsal üretime dönüştüren sanatçı, geleneksel formların ötesine geçerek çağdaş bir dil inşa etmeye karar verdi:

"Geleneksel minyatür yapmanın bana yetmediğini fark ettim. Çünkü geleneksel minyatür, 16. yüzyıldaki formları sürdürmekten ibaret. Ancak benim bir anarşist tarafım var. Hepimizin içinde bir isyan, bir başkaldırı var. Benim amacım bir güzelleme yapmak değil, çağımıza dair söz söylemek."

Gelenek ve Çağdaşlık Arasındaki Bağlantıyı Yeniden Kurmak

Sanat dünyasında sıkça tartışılan gelenek ile çağdaşlık arasındaki ikilem üzerine de düşündüğünü belirten Peçe, bu kavramların yanlış anlaşıldığını vurguluyor. Gelenek ile çağdaş sanatın bir çatışma içinde olmadığını ifade eden sanatçı, "Her gelenek, kendi çağının çağdaşıdır." diyerek, tarihi sanat anlayışlarının da kendi dönemlerinde yenilikçi olduğunu hatırlatıyor.

Peçe’nin eserleri, geleneğe eklemlenerek yeniden üretilen bir sanat anlayışını yansıtıyor. Geleneksel minyatürün tadı, tekniği, imgeleri ve düşünme biçimi korunurken, aynı zamanda çağımıza dair yeni bir anlatım dili oluşturuluyor. Sanatçı, bu süreci "kendi kişisel tarihini yazmak" olarak tanımlıyor:

"Benim derdim, geçmişin formlarını bugüne taşıyarak bu çağa ne söyleyebileceğimdi. Sergideki çalışmalar, bu ekleme pratiği üzerine inşa edildi. Kendi yaralarımı, incindiğim yerleri resmetmeye çalıştım."

"Gazze" ve Sanatsal Duyarlılık

"Kusurlu Bağlantı" sergisinde yer alan eserlerden biri, Peçe’nin sanatsal üretiminde içsel ve toplumsal kırılmaları nasıl işlediğinin en güçlü örneklerinden biri. Gazze adlı eserinin ortaya çıkış sürecini anlatan sanatçı, çalışmayı yaratırken farkında olmadan deprem sismografına benzer çizgiler yaptığını fark ettiğini belirtiyor.

"Bir gün fırçayı elime aldım ve düşünmeden dikey hareketler yaptığımı fark ettim. Mavi rengi kullandım. Gazze'deki olaylar ortaya çıktıktan sonra bir vizyon önüme geldi. Toplu mezarların, mavi cesetlerin olduğu, yukarıdan bakış bir fotoğraf gördüm. Beni çok incitti. Geriye dönüp baktığımda eserimde yaptığım imajlar, o görüntüyü yansıtıyordu."

Bu eser, Peçe’nin sanatını yalnızca estetik bir ifade biçimi olarak görmediğini, aynı zamanda politik ve toplumsal olaylara duyarlı bir anlatım dili geliştirdiğini gösteriyor.

Sanata Yeni Başlayanlara Tavsiyeler

Sanatta derinlikli bir üretim gerçekleştirmek isteyenlere yönelik önemli tavsiyelerde bulunan Peçe, yüzeysel ve popüler üretimlerin ötesine geçerek kendi düşünsel güzergahlarını keşfetmeleri gerektiğini vurguluyor:

"Üretim yapmak istiyorlarsa önce kendi düşünsel güzergahlarından geçsinler. Gerçekten bu süreci yaşamadan, etkili bir sanat üretimi yapmak mümkün değil."

Malzeme Kullanımı ve Teknik

Sanatçının eserlerinde akrilik, sulu boya, geleneksel minyatür teknikleri öne çıkarken, 24 ayar altın, pastel ve guaj boya ile karakalem gibi farklı malzemeler de kullanılıyor. Bu malzeme çeşitliliği, Peçe'nin geleneksel ve çağdaş teknikleri harmanlayan özgün sanat anlayışını güçlendiriyor.

Sergi Ne Zaman ve Nerede?

Sanatseverler, "Kusurlu Bağlantı" sergisini 25 Şubat 2025’e kadar Karaköy’deki Arthan Galeri'de ziyaret edebilirler. Geleneksel sanatın köklerinden beslenerek çağdaş bir anlatı sunan bu sergi, sanatın geçmiş ve günümüz arasında kurduğu bağları görmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir deneyim sunuyor.

Kaynak: AA