Ramazan ayı, sigara içen bireyler için yalnızca fiziksel bir sınav değil, aynı zamanda psikolojik bir meydan okuma haline gelebiliyor. Psikolog Beyza Sürmen, sigara içme alışkanlığının uzun yıllar boyunca bir rahatlama yöntemi haline geldiğini, ancak Ramazan’da uzun saatler süren nikotin yoksunluğunun sinirlilik, huzursuzluk, kaygı ve dikkat dağınıklığı gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini söyledi.

Alışkanlıkların değiştirilmesi için fırsat

Oruç süresince beden ve zihin arasındaki dengenin bozulabildiğini, alışılmış rahatlama hissinin yerine nikotin yoksunluğunun getirdiği huzursuzluğun geçebildiğini belirten Sürmen, bu sürecin aynı zamanda sigarayı bırakma konusunda farkındalık oluşturabileceğini dile getirdi. Ramazan’ın getirdiği disiplin, dayanışma ve irade gücünün, zararlı alışkanlıklardan kurtulma konusunda kişisel kontrol mekanizmasını güçlendirdiğini belirten Sürmen, iftardan sonra hissedilen ani rahatlama isteğinin, bağımlılıkla mücadelede önemli bir farkındalık yaratabileceğini ifade etti.

Stresle başa çıkma becerileri

Sigara içme isteğinin kontrol altına alınması için nefes egzersizleri, meditasyon ve yürüyüş gibi tekniklerin uygulanabileceğini belirten Sürmen, bu yöntemlerin nikotin yoksunluğunu hafifletmede ve stresle başa çıkmada önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti. Psikolojik destek ve danışmanlık hizmetlerinin de sigara bırakma sürecinde etkili bir yöntem olduğunu vurguladı.

Yaşam kalitesinde olumlu değişiklikler

Sonuç olarak, Ramazan ayının yalnızca oruç ibadetinin yerine getirildiği bir zaman dilimi değil, aynı zamanda bireylerin yaşam kalitelerini artırabilecekleri bir fırsat sunduğunu belirten Sürmen, sigarayı bırakmak isteyenlerin bu süreci kararlılıkla değerlendirmeleri gerektiğini kaydetti.

Muhabir: Murat Beşir Babaoğlu