Muğla Olgunlaşma Enstitüsü'nde yürütülen örnek bir proje sayesinde, atık olarak görülen kumaş, deri ve ahşap parçaları kadınların maharetli ellerinde yeniden hayat buluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde yürütülen “Sıfır Atık Projesi”ne destek veren kadınlar, sürdürülebilir yaşam bilinciyle hareket ederek 13 farklı atölyede üretim yapıyor.
Atıklar Sanata Dönüşüyor
Enstitü Müdürü Mehmet Keleş, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, sıfır atığın yalnızca geri dönüşümle sınırlı olmadığını vurgulayarak, “Bu, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Doğaya saygılı, kaynakları verimli kullanan, israfı önleyen bir yaklaşımı benimsiyoruz” dedi.
Keleş, atölyelerde arta kalan her malzemenin değerlendirildiğini belirtti:
“Dokuma atölyemizde kumaş artıklarından perde ve masa örtüsü, dekoratif el sanatları atölyemizde ahşap atıklardan tarak, toka gibi ürünler üretiyoruz. Deri atölyemizde ise küçük parçaları bir araya getirerek çanta, bozuk para cüzdanı yapıyoruz. Görsel sanatlar atölyemizde boyama ve tablo çalışmalarıyla sanatsal üretime de katkı sunuyoruz.”
Keleş ayrıca, elde edilen ürünlerin 30 Mart’ta kutlanacak olan “Uluslararası Sıfır Atık Günü” kapsamında kent meydanında sergileneceğini, ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle “Mavi Yeşil Okullar” projesi çerçevesinde çeşitli okullarda da sergilerin düzenleneceğini aktardı.
Kadınların Elinde Kültür Yaşatılıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı Zeynep Karacan da projede aktif rol alan isimlerden biri. Geleneksel kumaş dokuma atölyesinde çalışan 8 kişilik kadın ekibiyle birlikte, atık kumaşları sanatsal ürünlere dönüştürdüklerini belirten Karacan, “Moda tasarım atölyesinden arta kalan kumaşları şeritler halinde kesiyoruz. Bu şeritleri geleneksel dokuma tezgahlarında işleyerek perde, masa örtüsü, kilim, battaniye gibi ürünlere dönüştürüyoruz” dedi.
Bu çalışmaların geçmişin izlerini taşıdığını söyleyen Karacan, “Eskiden annelerimiz eski elbiseleri kesip kilim yaparlardı. Biz de o gelenekten ilham alarak her parçayı değerlendiriyoruz. Hem kültürümüzü yaşatıyor hem de çevreye katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Toplumsal Bilinçlenme ve Ekonomik Katkı
Projeyle hem ekonomik bir model oluşturmak hem de toplumsal farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Karacan, elde edilen ürünleri çeşitli platformlarda sergileyerek çevre duyarlılığını yaygınlaştırmak istediklerini söyledi:
“Ürünleri sergileyerek hem kadın emeğini görünür kılmak hem de geri dönüşümün yaratıcı yönlerini topluma göstermek istiyoruz. Aynı zamanda bu çalışmalarla kadınlara ekonomik katkı sağlamayı hedefliyoruz.”
Muğla Olgunlaşma Enstitüsü’nde yürütülen bu örnek proje, hem çevre bilinci hem de kadın istihdamı açısından önemli bir model sunarken, geleneksel el sanatlarının da yeniden değer kazanmasına katkı sağlıyor.
Bu özel çalışma, sürdürülebilir bir gelecek için kadınların üretim gücünü ve yaratıcı potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor.
