İzmir derbisinde Altay ile Altınordu karşı karşıya geldi. Siyah-Beyazlıların 2 kere öne geçtiği mücadeleyi Kırmızı-Lacivertliler 3-2 kazanmayı başardı.

***

Müsabakaya Altay iyi başladı. İlk dakikalarda pozisyon buldu. Sonra yavaş yavaş oyun dengelenmeye başladı. İlk yarı beraberlikle sona erdi. İkinci yarı da dengeli başladı. Ev sahibi öne geçince oyun üstünlüğünü konuk takım aldı. Rakip yarı alana oyunu yığmayı başardı. 2 gol bulmasını da bildi. Sonrasında açılan Altay oldu. Kalesinde net pozisyonlar verdi. Fark büyüyebilirdi.

***

Altay'ın küme düşme ihtimali her geçen hafta artıyordu. Bu karşılaşmayı kazanarak umutlarını yükseltmek istiyor. İşi zordu ama imkânsız değildi. İlk yarının başlarından ortalarına kadar iyi paslaşmalara şahit olduk. Öne geçmesi, skoru koruma psikolojisine sokunca o düzeni bozuldu ve bir daha da toparlayamadı. Her zamanki gibi sert futbolu tercih etti. Sık sık aşırıya kaçtı. Belki de bu aşırılık rakibini dizginledi, kendi aleyhine oldu. Kendisine sert girilince de aşırı tepki verdi.

İkinci golünden sonra kapandı ve sadece hızlı hücumlarla rakip kaleye gidebildi. Tüm hatlarıyla defans yapmasına rağmen altı pas içinde bile boşta adam bıraktı ve kalesinde golleri görerek çok yaklaştığı 3 puan avucundan uçup, gitti.

Yusuf Tekin beğendiğim bir oyuncu. Ama sık sık gereksiz sertliklere başvuruyor. Örneğin Bahattin Karahan topu kendisinin uzağına çekmişken, ayağına vuruverdi. Hakem Yunus Emre Çakar faul verdi ama sarı kart çıkarabilirdi. Kasti faul vardı.

Murat Uluç ve Özgür Özkaya sahanın en yaşlı oyuncularıydı. Zaman zaman rakiplerine kızdılar ve uyarıda bulundular. Mete Yıldız ve Bahattin Karahan onlara karşı saygılı davrandılar ve alttan aldılar.

Attıkları ilk golden sonra Altaylı oyuncular yedek kulübesi önüne gittiler. Murat Uluç rakip yarı alanda kaldı ve arkadaşlarına biraz kızdı. Çünkü yedek kulübesi kendi yarı alanları tarafındaydı. Murat da kendi alanına geçseydi maç başlayacak ve Siyah-Beyazlı oyuncular hazırlıksız yakalanacaklardı. 

***

Altınordu'yu bu sezon ilk kez izleme şansı buldum. Sert oynayan rakibi karşısında biraz pasif kaldı. Aynı şekilde cevap veremedi. Pek istekli bir oyun ortaya koymadı. Çok fazla pas hatası yaptı, bu da pozisyon bulmakta zorlanmasına yol açtı. Atak yönünü değiştiremedi. Aynı kanatta oynama ısrarı dar alanda sıkışmasına ve top kayıplarına neden oldu. 1. Lig'e çıkmaya aday bir takım havası veremedi. Galip gelse de ilk 2 şansı zaten yok denecek kadar az. Mağlup olsa Play-Off hattının altına inme olasılığı da düşük. Rakip kendisi gibi İzmir takımı. Komşu... Yenilse de pek fazla üzüleceğini sanmıyorum. Ama maruz kalınan sertlikler sonrası biraz ateşlendiklerini düşünüyorum. Bu ateşlenme oyununu etkilemedi, galip gelme isteğini arttırdı. Son yarım saat baskı kurdu ve önce beraberliği ve 3 dakika sonra galibiyeti buldu.

Çok sayıdaki gurbetçi oyunculardan biri olan 22 yaşındaki Bahattin Karahan'ı beğendim. Aslında sahada pek bir varlık gösteremedi ama hızı ve çevikliğiyle yapabileceği hissini verdi.

21 yaşındaki kaleci Efe Kaan Yıldız, havadan aşağıya inen topu, güneşin gözünü alması ve yanındaki rakibinin rahatsız etmesine rağmen zıplayarak tuttu, elinden de kaçırmadı.

***

Köşe gönderi yakınında oturan foto muhabirleri kendilerine gelen topu 2 kere oyun alanına gönderdiler. Birini ısınan yedek oyuncular, diğerini de yardımcı hakem aldı.