Doğruluk ve sadakat erdemleri arasında sıkı bir ilişki vardır. Sadakat ve doğruluk toplumda en önemli erdemlerdir. Bir insanda doğruluk erdemi yoksa sadakat erdemi de olamaz. Bireyde sadakatin temellenmesi istenirse doğruluk erdeminin yerleşmesine öncelik verilmelidir.
Çocukluğunda doğruluğa alışmamış insan olgunlaşınca sadakat içinde bir yaşam süremez, çünkü alışmamıştır, yoksun kalmıştır. Çocuklukta insanın bünyesine doğruluk ve sadakat birlikte yerleştirilmelidir.
Doğruluk ve sadakat aileden başlar, aile bireyleri arasında sadakat olmadan mutluluk da olmaz, çocuklarda da sadakat gelişmez.
Sadakat duygusunun temelinde olan adalet unsuru da doğruluk ile bağlantılıdır. Eğer bir yerde adalet yoksa doğruluk ve sadakat de olmaz. Sadakat olgusunun temeli olan sevgi ve adanmışlık çocuklukta aşılanmamışsa, birey yetişkinlik döneminde de sadakate sahip olamaz.
Sadakat yoksunluğu en küçük birimden başlayarak bireyi, aileyi, devleti ve toplumu yok edebilir.
Sadakat ve doğruluk aileden başlar. Eşlerin birbirine duyduğu sadakat evliliklerini mutlulukla doldurur. Bunun gerçekleşmesi için eşlerin gereken çabayı göstermesi gerekir. Eşler her an bir sadakat seçimi yaparlar. Eşine mi, yoksa bencil isteklerine mi sadık kalacak? Bencil isteklere sadakat eşe olan sadakati bozar.
Sadakat diğer insanlara güvenerek samimi bir şekilde bağ oluşturmaktır. Bireyler ufak bir ortaklıkta bile birbirlerinden sadakat beklerler.
Sadece sadakat duygusuna sahip olan ebeveynler çocuklarına sadakat ve doğruluk aşılayabilir. Bu da gelecek kuşakların sadakat dolu olmasını sağlar. Böylece toplumda da sadakat olgusu yaşanır.
İnsan varlığı sosyal bir varlık olduğundan toplum hayatında sadakat sayesinde güvence sağlanabilir. Sadakat duygusu ailede başlar, okulda devam eder. O yüzden ailede sadakat duygusu olması toplum için çok önemlidir.
Dünya Değişim Akademisi bunun için çok özel bir değişim programı veriyor. “Aile olma sanatı” değişim programı!
Toplumun, bireyin doğruluk ve sadakat içinde olmasını, daha adaletli bir gezegende yaşamamızı ve yenilenmiş insanların çoğalmasını istiyorsak, değişime önce kendimizden başlamalıyız. Kendimizi değiştirerek toplumun pozitif yönde değişimine katkıda bulunabiliriz.