İki gün sonra yeni bir yıla gireceğiz, evet bu yeni yıl tüm insanlık için iyi bir yıl olsun dileğimizle.

2024 senesi dünya insanları için zor bir yıl oldu, dünya genelinde savaşlar sürüyor, devem eden Rusya Ukrayna savaşının yanında İsrail’in Gazze saldırıları, Afrika’daki kabile savaşlarının yanı sıra Dünya genelinde ülkeler arsasında siyasi çekişmeler yaşanırken Türkiye’de siyasette de birçok değişiklik yaşadık. Artık bunlar önemli değil, önümüzdeki 2025 yılına bakalım. 

Yeni yılla birlikte Dünya ülkelerinde Noel de kutlanıyor. Evet, Noel kutlamalarının ülkemiz için uygun olup olmadığı konusu, bu da tartışma konusu oldu?

Bununla ilgili birçok araştırma yapılmış ama sonuçta yeterince tam olarak neticeye varılamamış. Geçtiğimiz günlerde Suriye’deki savaş sonrası yapılan bir Noel ağacı bazı koyu İslamcılar tarafından yakılmış. Daha sonra bu Noel ağacı tekrar yapılarak Suriye halkına iade edilmiş. Tabii ki bu Suriyelilerin bir kısmı Hristiyan ve Müslüman nüfus da çoğunlukta.

Aslına bakarsak ağaç süslemek dünyada ilk defa Türkler tarafından yapılmış!

Şimdi Hristiyanların ruhban sınıfı olan rahipler, rahibeler ve Türkiye’deki Müslüman dininin İmamları arasındaki farkı biraz anlatmaya çalışacağım.

Türkiye’deki Katolik ve Protestan mezhebine mensup papazların büyük bir kısmı maaş almazlar. Kilisenin hizmetinde olmayı bir görev bilirler. Cemaatten toplanan bağışlarla geçinirler. Ancak Vatikan gibi büyük merkezlerde çalışan bazı dini görevliler maaş alabilir.

1990’lı yılların sonlarında ben Meryem Ana Vakfı’nın Başkanlığını yapmış, o zaman birçok olaya tanık olmuştum. Meryem Ana’nın bulunduğu Selçuk‘taki kilisede papazlarla iç içe oldum ve ilginç olayı yaşadım. 

Meryem Ana Evi’ndeki rahip ve rahibeler orada neredeyse kıt kanaat geçinebilecek şekilde yaşıyorlardı. 

Onların bu halini görünce şaşırdım ve sordum ‘niçin bu durumdasınız?’ diye. Aldığım cevap şaşırtıcı idi: “Biz Tanrı’nın birer kuluyuz ve bu şekilde mutlu oluyoruz” dediler. Ben de ‘size Vatikan yardım etmiyor mu?’ dedim. ‘Hayır’ dediler. Şaşırmıştım ben de bu rahip ve rahibelere, kendimce yardım etmeye çalışmıştım. İşte dine olan hizmet bu; çok fazla şatafata kaçmadan kendince kıt kanaat halka hizmet vermeye çalışıyorlardı.

Birçok ülkede papazlar maaş almazlar, kilise veya dini cemaatlerden aldıkları bağış ile geçinirler. Bu arada bazı ülkelerde kraliyet aileleri kendilerine ait arazileri kiliselere bağışladıklarından krallıklar tarafından yardım gören kiliseler de var.

Vatikan’da bulunan rahip ve rahibelerin bir kısmı maaş alıyorlar ama onlar da ödenek sıkışıklığından zordalar.

Bu arada Türkiye’de Ermeni Kilisesi Başkanı 2014 senesinde Diyanet’ten maaş ödenmesini talep etti. Diyanet bu talebe “Elektrik paranızı veriyoruz, papaz maaşını verebilmemiz için yönetmelik yok” dedi. Ve Ermeni Kilisesi Türkiye’deki imam ve papazın eşit olmasını istedi.

Dinsel alan kutsal bir alandır. Bu alana hizmet edenlerin hiçbir menfaati düşünmemesi gerekir. Ama bizde farklı, imamlarımız bugün çok iyi bir şekilde maaş alıyorlar. Asgari ücretin en az iki katı.

Burada belirtmek istediğim din adamlarının arasındaki fark bu.