Günümüzde küresel toplumda psikolojik sömürü denilen kavram, bireyin olduğu haliyle yani doğal haliyle kabul edilmemesi, bu yüzden gerçek kendisi olamaması, bunun engellenmesi, ona kendisi olarak saygı duyulmamasıdır.

Küresel toplumda insanlara gösterilen saygı belirli koşullara bağlıdır. Eğer kişi toplumun dayatmalarına boyun eğiyorsa ona saygı gösterilir. Ama aslında kişiye değil kişinin dayatmalara boyun eğmesine saygı gösterilir. Birey gerçek kendisi gibi olduğunda saygı görmez. Zayıf olanlar bu duruma boyun eğer, güçlü olanlar ise meydan okur. Meydan okuyanları toplum süründürüp mahveder. Yani küresel toplum bireyin gerçekten kendisi olmasına, doğallığına, kendiliğindenliğine saygı duymaz. 

Günümüz küresel toplumu yapaylığa, ikiyüzlülüğe, kurnazlığa, ikili oyunlara, gösterişe, oyunbaz politik tavırlara saygı duyar. Her şey yapay benliğin beslenmesi ve bencilliğin büyümesi için yapılmaktadır.

Küresel toplumun herkese uyguladığı psikolojik sömürüden kurtulmanın yolu yapay benliği tamamen bırakmaktır. Birey küresel toplumun onu nasıl sakatladığının farkına varmalı ve idrak etmelidir.

Bir kişi yalnızca yapay benliğin, yani kişiliğin ve bilinçli zihnin yanıltıcı oyunlarının farkına vardığı zaman ondan kurtulabilir. Birey yapay benliği bıraktığı zaman doğal benliğe ulaşır. Doğal benlik içgüdüseldir, o farkında olunmayan, bastırılan yanımızdır. Doğal benlik sahte değil, gerçektir ama çevre baskısı yüzünden bastırılmış ve bilinçaltına itilmiş kısımdır. Doğal benlik genelde rüyalarda veya birey sarhoş olduğu zaman ortaya çıkar. Kişi kontrolü bırakınca kendini gösterir. 

İnsan içindeki bu baskılanmış, ezilmiş doğal benliği ile yüzleşmelidir. Çünkü o, bireyin yaşam dolu olan kısmıdır, hayatın kaynağıdır. Doğallıktan uzaklaşmış insanlarda bitkinlik, mutsuzluk görülmesi bundandır. Doğallıktan uzaklaşmış insanda yapay benlik ve bencillik zirve yapmıştır.

Çocukların çocuksu davranışı bazı yetişkinlerde de görülür. İşte bu doğal benliğin bir parçasıdır.  Bencil kişiler ise çocuksu davranmayı kınar, çünkü onlar doğallıktan nefret eder, doğallığı kıskanır.

Oysa bütün yetişkinler çocukça davranmayı öğrenmeli ve doğal benliklerine geri dönmeli. İnanç dayatıcıları doğal benliği baskılar, reddeder, yapay benliğe ise yapışır. Çünkü asıl amaç gerçek dışı inançlarla insanların beynini yıkayarak onları kendi doğasından uzaklaştırmaktır.

Bütün bunlardan başka hem yapay benliğin hem de doğal benliğin ötesinde bir de gerçek benlik vardır. Gerçek benlik bireyin orijinal halidir. Ona aydınlanmaya neden olan aşkın benlik de denilebilir. Gerçek benlik sayesinde birey bölünmemiş saf aydınlanmaya ulaşabilir. Yapay benlik toplumsal, doğal benlik bireysel, gerçek benlik ise transandantaldır denilebilir. 

Kişi gerçek benliği devreye sokarak aktif bir şekilde kullanırsa, acılara neden olmadan, hem doğal benliği hem de yapay benliği bir araç olarak kullanabilir. Birey ebedi özüne merkezlenirse gerçek benliği devreye sokar, çeperdeki yapay benlik dış çevreyle sağlıklı iletişim kurabilir ve ne kişi ne de çevresi zarar görmez. 

Bu konuda Dünya Değişim Akademisi bizlere etkili Değişim programları sunuyor. “Bencilliği Aşma Sanatı”, “Kendini Bilme Sanatı”, “Kendinle Yüzleşme Sanatı” gibi. 

Kendini değiştir dünyan değişsin, dünyanı değiştir dünya değişsin!