Yeme-içme sektörünün son yıllarda karşılaştığı en büyük sorunlardan biri olan nitelikli personel açığına çare, beklenmedik bir yaş grubundan geldi. Gençlerin yerini artık 45-50 yaş üstü bireyler almaya başladı. Avrupa’da yaygın olan orta yaş garson profili, Türkiye’de de giderek daha fazla tercih edilir hale geldi. Sektör temsilcileri, genç neslin garsonluğu bir meslek olarak görmemesinden ve işi geçici olarak değerlendirmesinden şikâyetçi. Sektör temsilcileri, “Yeni nesil, bir yerde uzun süre çalışmak istemiyor. Genellikle 2-3 ay içinde terfi bekliyorlar. İş etiği ve sorumluluk duygusu konusunda da ciddi sıkıntılar yaşıyoruz" diyerek, tecrübenin önemine vurgu yapıyor.

Aykut Yenice

‘Tercihleri oteller’

Son dönemde özellikle sektöre, iş yeri açma konusunda ciddi bir talebin olduğunu belirten önceki dönem Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu genel başkanlarından ve İzmir Lokanta ve Gazinocular Esnaf Odası önceki dönem başkanı Aykut Yenice, gençlerin olumsuz davranışları nedeniyle müşteri kaybına neden olduğunu söyledi. Yenice, “Garsonluk, ciddi bir tecrübe ve özel bir eğitim gerektirir ve dükkânın aynasıdır. Nezaket, bilgi ve birikime sahip olması gerek. Yaz sezonu geldiğinde otellerdeki yüksek personel ihtiyacı, ilçelerdeki işletmelerimizde büyük bir eleman kaybına neden oluyor” diye konuştu. Gençlerin hiçbir şekilde garsonluğu tercih etmediğini vurgulayan Yenice, “Gençler bu meslekte bir gelecek görmüyor. Garsonluğu ya da komiliği geçici bir iş olarak değerlendiriyor. 3-5 günlük kazançla günü kurtarmaya çalışıyorlar. Üstelik birçoğu 2-3 ay içinde ‘müdür’ olmak istiyor. Ne yazık ki böyle bir şey mümkün değil. Ekonomik kısımlar, işin yaşam şartları çocukları bizim mesleğe yönlendirmiyor. Garsonluğu meslek olarak görmüyorlar” diye konuştu.

Aykut Okyay

‘Kolay yoldan para kazanmak istiyorlar’

Gençlerin garsonluğu bir meslek olarak görmediğini dile getiren Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası sahibi Alpay Okyay ize özellikle, pandemi döneminde, restoranların kapatılıp açılmasından sonra garsonluğa karşı ilginin de azaldığını vurguladı. Genç emeklilerin ise çalışmak zorunda olduğu için artık gençlerin tercih etmediği garsonluk mesleğine yöneldiğini açıklayan Okyay, “Gençlerin çoğu parayı rahat bir şekilde kazanma derdindeler. Bizim meslekte çıraklık yapmadan patronluk yapılamaz. Garson dediğimiz sadece tabak taşıyan demek değildir. Yemek, servis bilgisi olmalı, insanlarla iletişimi iyi olmalı. Bunları öğrenmesi için de belirli bir süre çalışmasın ki iyice pişsin” ifadelerini kullandı.

‘Asgari ücretin 2 katı’

Sosyal medyanın da etkisiyle gençlerin daha sabırsız bir hale geldiğini ve 50 yaş üstü gibi paranın kıymetini bilmediğini aktaran Alpay Okyay şöyle konuştu: “Üniversite bitiren hemen herkes 2-3 ay çalıştıktan sonra şef, müdür olmak istiyor. Genel anlamıyla gençler, bu mesleğe yönelmiyor artık. Bu aşçılık için de geçerli bir durum. Maaşlar da günümüz şartlarına göre, olması gerekenden yüksek veriliyor. Kimse garsonu asgari ücrete çalıştırmıyor. Asgari ücretin 2 katı maaş alıyorlar genelde. Bu günümüz şartlarında esnaf için çok ciddi bir para. 10 yıl öncesine kadar asgari ücretin bir tık üstü veriliyordu, artık 2 katına çıkmış durumda. Geçim şartları da rakamları buraya getirdi. Ama sektörde eleman sıkıntısı ciddi boyuta ulaştı. Bu boşluğu da 50 yaş ve üstü doldurmaya çalışıyor.” 

Günde bin 700 TL

Sektördeki diğer sorunun sigortasız çalışma olduğunu aktaran İzmir Lokanta ve Gazinocular Esnaf Odası önceki dönem başkanı Aykut Yenice, “Günübirlik işler, kayıt dışı istihdam yaygınlaştı. Sigortalı işçinin maliyeti artık çok yüksek, bu da işverenleri zor durumda bırakıyor. Kalabalık işletmelerde bazen mecburen sigortasız ya da yarı zamanlı çalışanlarla çalışılıyor. Bu da bizim sektörün ayıbı maalesef. Ücretler genelde asgari ücret seviyesinden başlıyor. Ancak meslekte belli bir seviyeye gelmiş, yaşını almış, tecrübeli kişiler daha yüksek kazançlar elde edebiliyor. Örneğin balık restoranlarında çalışan deneyimli garsonlar günlük 1000 – 1700 TL arası kazanç sağlayabiliyor. Hatta birçok işletmede müşterilerin bahşişleri, garsonun günlük giderini karşılayacak düzeyde oluyor” dedi.

Kaynak: Filiz Erol