Toplam büyüklüğü 130 milyar dolara yaklaşan, KKM maliyeti de 152 milyar dolara ulaşmıştı. Gözleri büyüten ama eninde sonunda tasfiyesi gereken bir uygulama idi, yükü ve riski giderek artıyor. Mevduat faizlerindeki 750 bps’lik artıştan sonra KKM artık başka rota izlemek durumunda. 

Şimdi paranın yönünün faizden, borsadan, altından ya da gayrimenkulden yana olması bekleniyor. Bu paranın ilk etkisi faiz uygulamasına yansıdı. Mevduat faizleri % 40 oldu. Bu demektir ki ilk alıcı belli oldu… 

Bir de TCMB faiz kararını açıklar açıklamaz, ellerinde dolar bulunduranlar kısa günün karını elde etmek adına dövizlerini bozdurdu. Bunun sonucunda TL, dolar karşısında % 6,5 ile son zamanların en yüksek değerini kazanmış oldu. Paranın yönünün şimdi mevduat faizlerinde % 40'a ulaşan rakamlarla faizden yana dönmesi kuvvetle muhtemel. 13 trilyon TL tutarındaki mevduat için 130 milyar dolarlık KKM önemli bir doping etkisi oluşturacaktır.

Aynı zamanda borsanın da bu kaynaklardan yararlanarak işlem hacmini ve büyüklüğünü artırması bekleniyor. Borsa şu anda 3 centi aşmış durumda. 8.000 puana yaklaştı ama borsanın hedefi 12 ile 15.000 puanda olduğu görünüyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), politika faizini beklentilerin üzerine çıkarak 750 baz puan arttırması açık bir niyeti gösteriyor: KKM buraya kadar ve bu kaynaklar piyasaya girsin… % 17,50'den % 25'e çıkarılan faiz oranı piyasalarda hareketliliğe sebep olması bir yana, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de kararlılık ve fiyat istikrarı vurgusu yapması bu kararın etkisini arttırmıştır.

Ayrıca parasal sıkılaşmanın devam edeceği, bu da demektir ki faiz oranlarının önünde bir miktar daha yol var. % 30-40 aralığındaki bu faiz beklentisi enflasyon beklentileri ile uyumludur. TCMB’nin enflasyon için üst sınırın % 70 olabileceğine dikkat çekmesi % 58 beklentilerinin iyimserlik olduğunu göstermiştir.