Bu yazının yayınlanmasından yaklaşık 6 saat önce Dayko yokuşu olarak da bilinen, İzmir'in Konak ilçesinde Musevi Mezarlığı'ndan Gürçeşme'ye giden yolda otobüsle ilerliyorum. Bahsettiğim yolu bilenler, neredeyse 2024 yılının Temmuz ayından beri bölgede İZSU denilen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iştirakine ait araçları görüyordur. Bazen de çalıştıklarını... Yalnızca uslu çocuklar İZSU'nun gerçekten çalıştığını görebilir, araçları bölgeye gelir, kazar, dağıtır, bıralır ve çalışma alanı harp alanına döner. Uzatmayayım, Dayko Yokuşu'nun hemen başında yine İZSU araçları bedava park durumuna mütecaviz, tam ortada bir çöküntü var, etrafı şeritlerle çevrili... Mealen dikkat diyor araçlara, ben iki elle altyapıyı doğrultamayan minik bir İZSU ürünüyüm, aylardır beni yapamadılar.
Keza Buca'da da aylardır bitemeyen bir çalışma nedeniyle İzmir'in en kalabalık ilçesinde dar yollarda yılan oyununu canlandırır gibi saatlerce evine, işine gidip gelmeye çabalıyor.
Denizin mide bulandıran kokusu, sahile gidildiğinde hala buram buram yüze çarpıyor.
Elektik akımına kapılıp 2 kişi yaşamını yitirdi, herkes suçu birbirine attı, siyasi partiler şov yaptı ama bilin bakalım ne olmadı? Bir kişi sorumluluk alıp görevinden istifa etmedi. Başkan beyler, yönetici efendiler 'o piti piti' yapar gibi insanları görevden alırken bu şehirde, çimenler ezilmeye devam ediyor. Kamu kurumunda yönetici olmanın ne demek olduğunu anlamayanlar sırça köşklerinde beceriksizliklerine beceriksizlik katıyor.