Yazarımız Ray Bradbury 1920 senesinde Amerika’da doğmuştur. İlk hikayelerini yazmaya 12 yaşında başlamıştır. Gizemli, gerilim dolu kısa hikayeleri (Boyalı Adam - 1951) ve bilim kurgu/distopya eserleri (Mart Günlükleri - 1950 ve Fahrenheit 451 - 1953) ile dünyaca tanınmıştır.

Kendi anlatımı ile eserlerini yayınlamakta zorluk çektiği bir dönemde Hugh Hefner tarafından çıkartılan Playboy dergisi 1953/1954 yıllarında romanın temelini oluşturan kısa hikayeleri yayınlanmaya başlamıştır. 

Eser yazıldığı dönem itibariyle yazarımız McCarthycilik ve İkinci Kızıl Tehlike, Nazi Dönemi kitap yakma uygulaması ve İkinci Dünya Savaşı zulmü ile Sovyet Rusya politikalarından etkilenmiştir. 

Distopik eserler genellikle olumsuz ve kötü bir gelecek planı çizerler. Bir savaş, dış güçler ya da düşman korkusu vardır ve iş başındaki otoriter rejim iktidarını muhalefeti susturmak ve ülkeyi istediği gibi yönetmek doğrultusunda kullanır. Hukuk ve adalet askıya alınmıştır. Fahrenheit 451 de distopik bir gelecek resmeder okuyuculara. 

Kitap adını kâğıdın tutuşma sıcaklığından almaktadır. (233 ℃). Olaylar kitapların yasaklandığı ve yakıldığı; düşünmenin ve tartışmanın hor görüldüğü, toplumun günlük yaşadığı ve insanların sadece basit eğlencelerle zaman öldürdükleri bir gelecekte geçer. Lakin bu günlere tek bir günde gelinmemiştir. Toplumun da onayı veya karşı çıkmaması ile yeni bir düzen oluşmuştur. Önce derslerin niteliği düşürülmüş ve eğitim sisteminin içeriği boşaltılmıştır. Daha sonra kitaplara el atılmış, resimli mecmualara döndürülmüştür. Devamında baskı gruplarının, cemaatlerin ve sivil toplum kuruluşlarının talepleri doğrultusunda bu grupları rahatsız eden yayınlar yol edilmeye başlanmıştır. Entelektüel tartışmaların ve kavgaların yerini teknolojik icatlar basit eğlence araçları olarak yer almaya başladı. Sonucunda kitapların ve eğitimin yerini alan eğlence sistemleri halkı düşünmekten, sorgulamaktan alıkoyar bir hale gelmiştir.

Bu ortamda itfaiye teşkilatı da şekil değiştirerek kitapları yakan bir kurum haline gelmiştir. Kahramanımız Guy Montag bu ortamda bir gün olsun yaptığı işi sorgulamamış, sıradan bir itfaiyecidir. Komşu kızı Clarisse ile yaptığı günlük konuşmalar kendisinde bir aydınlanma yaratır. Montag artık kitapları merak eder, içlerindekini okumak ister. Kitap çalar, saklar ve onları okur.

Bu ortamda dahi gizli kitap dostları bulunmaktadır. Montag en sonunda onlar ile iletişim kurarak yapması gerekene vakıf olur. Bundan sonraki hayati görevi kitapları ezberlemek ve bu otoriter rejim yıkıldığında bunların tekrar basılmasını sağlamak.

Düz ekran panel televizyonlar, kablosuz kulaklar, ATM benzeri 24 saat açık bankacılık hizmeti veren makineler gibi teknolojik ilerlemeler yazar tarafından çok iyi tahmin edilmiştir. 

Eserin film uyarlamalarını tavsiye etmiyorum. Kitaba puanım ise 8.

Eserde bahsedilen yazarları ve kitap isimlerini aşağıda sıralamaya çalıştım. 

  • Kitab-I Mukaddes (Eski ve Yeni Ahit)
  • Platon – Devlet 
  • Jonathan Swift – Gulliver’in Gezileri 
  • Lewis Carroll – Alice Harikalar Diyarında
  • Fyodor Dostoyevski – Suç Ve Ceza 
  • Charles Darwin – Türlerin Kökeni 
  • Henry David Thoreau – Walden
  • Machiavelli – Prens 
  • Thomas Paine – Common Sense
  • Emily Bronte - Uğultulu Tepeler
  • Lord Byron -  Korsan
  • John Bunyan - Hac Yolculuğu
  • Samuel Beckett - Godot'yu Beklerken
  • Jean-Paul Sartre - Yahudi Sorunu
  • Ray Bradbury - Mars Günlükleri
  • Charles Dickens-  Pickwick Belgeleri ve David Copperfield
  • Jane Austen'ın Gurur Ve Önyargı
  • Robert Louis Stevenson - Hermiston'un Weir
  • Henry David Thoreau - Walden
  • William Shakespeare
  • Emily Dickinson, 
  • Robert Frost, 
  • Alexander Pope,
  • Albert Einstein,
  • Edgar Allan Poe,
  • Marcus Aurelius,
  • Schopenhauer,
  • Albert Schweitzer,
  • Aristophanes, Sofokles, Aiskhylos,
  • Thomas Love Peacock, 
  • Thomas Jefferson,
  • Tom Paine, 
  • Bertrand Russell,
  • Luigi Pirandello,
  • George Bernard Shaw,
  • John Milton,
  • Eugene O’neil,
  • Buddha, Konfüçyüs, Laotse.