İklimlerin değiştiği zamanlardan geçiyoruz. Ocak ayında olmamıza rağmen hala kış yüzünü göstermiş değil. Bahar aylarını yaşıyoruz. Adeta muson iklimi gelmiş gibi. Sık sık yağmur yağıyor İzmir'e. Yine böyle bir günde Göztepe ile Kasımpaşa karşı karşıya geldi.
Yağmursuz başlayan müsabakada bu durum kısa sürdü. Önce yavaştan yağsa da yerini şiddetli yağmura bıraktı. Maç bitene kadar da böyle devam etti. Zaman zaman görüş mesafesi bile düştü. Göztepe de yağmur oldu Kasımpaşa kalesine yağdı, mücadeleden 5-0 galibiyetle ayrıldı.
***
Maça Göztepe iyi başladı. Tek kale oynasa da sadece 1 gol atabildi. Konuk takım ise pozisyon bulmakta zorlandı.
2. yarı aynı şekilde başlasa da özellikle fark 2'ye çıktıktan sonra Kasımpaşa biraz silkinir gibi oldu. Daha çok rakip yarı alanda oynamaya başladı. Bu da defansta açık vermesine sebep oldu ve 3 gol daha geldi.
***
Göztepe oynadığı oyunla herkesin takdirini almış bir takım. Bir kez daha takdir almayı başardı. Çok koşan, iştahlı, savaşan futbol anlayışına devam etti. Hava toplarında ve ikili mücadelelerde daha etkindi. Neredeyse her konuda daha üstün bir performans sergiledi. Korkusuzca toplara müdahale etti. Rakibinin oynamasına izin vermedi. Teknik kapasitesi yüksek futbolculara da sahip. Baskı altında bile pas yaparak aşmayı başardı. Bakmadan ileriye gönderilen toplarda oyuncular sanki arkadaşının nerede olacağını biliyordu. İsabet oranı yüksekti. Bunların yanına hızlı oyununu da ekleyince farka koşmuş oldu.
Sarı-Kırmızılı takım adına her şey iyi olsa da topa girişlere dikkat etmesi gerekiyor. Sertlik dozu tam sınırda. Bu sınır aşılırsa kırmızı karta kadar gidebilir. Örneğin rakibinin daha önce davranıp topu dürtmesi durumunda ayağa darbe gelebilir, bu da sayıca eksilmesine yol açabilir.
Kasımpaşa tatile çıkmış gibiydi. Rakibinin üstünlüğünü kabul etti. Direnç gösteremedi. Bu maça hiç hazırlanmamış ve çalışmamış gibiydi. Fizik kapasite olarak güçsüz göründü. Sahada yokları oynadı. 1 topu direkten dönse de hiçbir şutu kaleyi bulduramadan maçı bitirdi.
***
Yağan yağmur ve kayganlaşan zemin. Top kontrolünü biraz zorlaştıran durumlar. 7. dakikada David Tijanic'in meşin yuvarlağı incelikle önüne alıp, kaleciyi geçmesi ve açısını fazla kaybetmemesi herkesin yapabileceği bir şey değildi. Çoğu futbolcu kuru zeminde bile ayağından çok açar, en iyi ihtimalle aut çizgisi önünde yakalar, açısı kaybolduğundan kaleye vurmak yerine pas atmak zorunda kalırdı.
Oyuna 63. dakikada giren Victor Hugo, takımın genel performansının altında kaldı. Oyununu beğenmedim.
Juan, fizik olarak takıma uysa da teknik olarak acemi havası estiriyor. Top kontrolünde çok zayıf gibi. Romulo ile arasında çok sıklet farkı var.