Renktaş iki takım Galatasaray ve Göztepe, İstanbul’da kozlarını paylaştı. Oynadıkları futbolla takdir gördükleri için herkes güzel bir karşılaşma olacağını düşünüyordu. Açık futbolları sebebiyle defansta açık verdikleri için bol gollü bir maç olacağı bekleniyordu. Herkesi yanılttılar. Pozisyon çok azdı. Kaleyi bulan şut sayısı 5 idi ve 3 tanesi gol oldu. Kalecilere neredeyse hiç iş düşmedi. Daha çok orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Karşılaşmanın kazananı 2-1'lik skorla Galatasaray oldu ancak Göztepe de puan alabileceği bir müsabaka çıkardı.
***
Hakemin ilk düdüğüyle oyun başladı. Üst düzey bir tempo tutturuldu. Meydan savaşı vardı sahada. Ne rahat top sürülebildi ne de paslaşılabildi. Birebir ve temaslı oyun buna izin vermedi. Yapılan baskı etkili olunca pozisyon kısırlığı yaşandı. İlk yarı biri penaltıdan diğeri ise defans hatasından 2 gol geldi.
İkinci yarıya Göztepe yine kaldığı yerden tam saha baskıyla başlasa da temposunu düşürdü. Bunu fırsat bilen Galatasaray rahat pas yapmaya başladı. Ceza alanına ilk kez paslaşarak girdi ve ikinci golünü buldu.
Golden sonra konuk takım yeniden tempoyu yükseltti. Oyunun kontrolünü eline aldı. Rakibini zor durumlara soktu ve 11 kişiyle defans yapmaya zorladı. Hatta panikletip, topları zaman zaman kalesinden uzağa doğru gelişigüzel vurdurttu. Tüm bunlara rağmen sadece 1 kere gol pozisyonu yakaladı ancak onu da değerlendiremedi.
Kazanan kalite oldu diyebilirim. Sara'yı 3 kişi çevirmişken, aralarından Mertens'e çok güzel bir pas attı. 2. golün başlangıcı buydu. Mertens'ten defans arkasına gönderilen top, Yunus'un oraya doğru hareketlenmesi ve güzel bir bitiriş.
Ev sahibi takımın ortaları beni şaşırtan bir etken oldu. Yaptığı 28 ortanın 1 tanesinde bile Osimhen topla buluşturulamadı. Geneli çok yüksekten gitti. Lider bir takıma hiç yakışmadı. Herkes kötü oynadığını söyledi ve bunu verilen araya bağladı. Ancak Göztepe’nin de bunda payı büyüktü. Ligin üst sıralarında yer alması Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon karşısında da güzel oynaması göz ardı edildi. Bu karşılaşmada da elinden geleni sahaya yansıttı ve rakibinin iyi oynamasına kolay kolay izin vermedi.
***
Bu müsabakada dikkatimi çeken isim Davinson Sanchez oldu. Aynı zamanda ders alınacak pozisyon da onun sayesinde meydana geldi. Yenen golde önde olmasına rağmen Romulo'ya geçildi. Ceza alanı içerisine yaklaştı, tam şut anında yere yatarak topa müdahale edebilecekken, yatmadan ayak uzattı. Topa dokunsa da gole engel olamadı. Hatta dokunmasa gol olmama ihtimali de vardı.
Sadece bu pozisyon değil. 2 kere de kendine aşırı güvenip, topu ayağında çok tuttu. Birinde kaptırdı, tehlike yaşanabilirdi, yaşanmadı; diğerinde ise az kalmıştı kaptırmasına, ayak ucuyla dokunup, uzaklaştırmayı başardı.
Djalma Silva'nın yaptırdığı penaltıyı da es geçmemek gerekir. Koşarak rakibine doğru kolunu kaldırarak girmesi, yüzüne temas etmesi, hiç yoktan gol yenmesine neden oldu.