Maç öncesinde her iki takım taraftarı da 'Buca - Soma el ele hep birlikte tribüne' tezahüratı yaptılar. Somalılar Soma'yı öne koydular. Yani Soma - Buca elele ...' şeklinde. Bucaspor 1928’in Somaspor’u konuk ettiği karşılaşmanın başlığında bu tezahürattan etkilendim, yarım kafiye yaptım.
Bir soru sordum. Çünkü iki takım sahada mıydı değil miydi anlamadım. Futbol adına hiçbir şey yoktu Buca Arena'da. Teknik beceri amatör küme, fizik kondisyon ise masterler düzeyindeydi. Lakin bu liglerde çok pozisyon oluyor, çok gol görebiliyoruz. Hiçbir şey göremedik. Çekilen şut toplamda 8, kaleyi bulan sadece 1. Skor ise 0-0. Bundan daha kötü, bundan daha kısır bir maç izlediğimi hatırlamıyorum.
Temponun çok düşük olmasına rağmen çok pas hatası yapıldı. Tatilden yeni çıkmışcasına acemiceydi. Bunun yanı sıra yeterince yardımlaşma yoktu. Topla oynayan oyuncular bazen pas atacak arkadaşını bulamadı, zorlu yerlere atıldı. Pas almaya gitmedikleri gibi bir de oyunu açma düşüncesiyle uzaklaşılarak bunu daha da körüklemiş oldular. Defansta 3 kişi paslaşırken diğerleri dar alana yığıldı, kaleye gitmeyi imkânsız hale getirdi. İsteksiz, arzusuz tam bir dostluk maçı havasında geçen müsabaka izledik tribünde.
***
Geçen sezona kadar maçlarını severek izlediğim ve övdüğüm Bucaspor 1928, tamamen değişim göstermiş durumda. Ne oynadığı belli olmayan bir takım haline geldi. Kanatlar verimli değil, dolayısıyla forvetler de yeterince top alamadığı için etkisiz.
Genç oyunculara taraftarlarca eleştiri çok. Onlardan umutları yok. Özellikle 20 yaşındaki forvet Buğra Akçagün çok eleştiri alanların başında. Her topla buluştuğunda ileriye koşmak istedi. Rakibi daha akıllı ve en az onun kadar hızlı olunca kaptırdı. Pres yaptı (burası güzel), topu kaptı (çok daha güzel), kaleciyle karşı karşıya kaldı. Ama çok kötü olan altı pas yakınında kendi de gol atabilecekken Yasin'e pas atmayı tercih etti, kaleci yattı aldı. 1 kaleci, 2 Bucalı bunu gole çeviremeyince taraftar saç baş yoldu. Bu lig seviyesine gelebilmesi için daha çok olgunlaşması gerekir. Alt ligde bile başarılı olması çok zor.
Bu karşılaşmada öne çıkan isim Kamil Fidan oldu. Defansının önünde oyun kurucu görevini üstlendi sık sık. Tekniği ve rahatlığıyla dikkatimi çeken isimdi. Ancak göz ardı etmemek gerekir ki, mücadele dozajı en alt seviyede bir maçtı. Parlaması kolay olur.
***
Futboldan uzak bir 90 dakika izledik. Gol olması için mucize gerekliydi. Bir an evvel bitmesi için adeta dakikaları saydım diyebilirim.