Geçtiğimiz haftaki yazımda da bahsetmiştim. Göztepe, Türkiye'de her takımı yenebilecek güçte. Kafa ve kadro yapısı buna son derece müsait. Arada yaşananlar, sadece şanssızlıktan ibaret. Bu yüzden Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final mücadelesinde Beşiktaş ile oynanan maçtan herkesin umudu vardı.

Avrupa için alternatif olan bu yolda Göz - Göz, maça kötü başladı. Ev sahibi ekibin önde yaptığı baskı, oyuncuları hataya zorladı. Bu yüzden ilk dakikalarda gelen pozisyonlar sonrası gol yememek mucize olurdu. 'Ah, vah' derken Göztepe, topu ağlarında gördü. Devamında ligdeki maçta yaşanan senaryo işlemeye başladı.

Bir anda toparlanan Göztepe, orta sahada etkili olup karşı kalede beraberlik aramaya başladı. Gelişen bir atakta vücudunu iyi kullanan Romulo, rakibinin müdahalesi ile yerde kalınca hakem Beşiktaş'ı 10 kişi bıraktı. İşte dönüm noktası burada başladı. Ceza alanı yayı üzerinde kazanılan serbest vuruşu Romulo mükemmel şekilde ağlara gönderince Sarı-Kırmızılılar, yakaladığı bu eşitlikle büyük moral buldu.

İkinci yarıda da rakibin eksik kalmasını iyi değerlendiren Göztepe, Brezilyalı golcüsü ile şovuna devam edip 49 yıl sonra adını yarı finale yazdırdı. Ancak bir şeyin altını çizmek istiyorum. Sadece 3 gol atan Romulo değil, tüm takım etkiliydi. Defansta Heliton, orta sahada Dennis, sağ tarafta Nielsen dikkat çeken isimlerdi. Hatta başlarda hata yapmasına rağmen Koray Günter de kritik anlarda yaptığı müdahaleleri ile başarılıydı.

Uzun zamandır ligde galibiyete hasret kalan Sarı-Kırmızılıların böyle bir özgüvene ve morale ihtiyacı vardı. Tek üzüldüğüm fileleri havalandırdıktan sonra gözyaşlarını tutamayan Emersonn'un golünün iptal edilmesi oldu. Onun da üzerindeki baskı azalacaktı.

Şimdi sıra ligde Gaziantep maçıyla başlayacak seride. Fakat o vakte kadar bu tarihi başarının keyfini çıkartalım.

Tebrikler Göztepe!