Aşk nedir hiç düşündünüz mü? Aşk bir gizemdir, çözülemez, açıklanamaz, o yalnızca yaşanabilir.
Aşk şiirdir, bir metin değildir. Aşk gizemini yaşayan için bütün şiirler de anlamını yitirir. Ancak o gizemi yaşayan için o sözlerin bir anlamı vardır.
Aşk gizemini yaşamak için birkaç ipucu verebiliriz. İlk ipucu inanç ile ilgili olandır. Her insanın bir şeye inanma ihtiyacı vardır. İşte bu inanma ihtiyacını aşka inanarak giderin. Çünkü insan varlığını yalnızca aşk kurtarabilir.
İkinci ipucu, herkesin bir ideali vardır, senin idealin beklentisiz aşk olsun. En özgürleştirici ideal beklentisiz aşktır.
Üçüncü ipucu, gizemdir. Varoluşta gizem olmazsa hayat sıkıcı olur. Bunun için hayatı heyecan dolu hale getirecek gizem olan aşk gizemini merak etmeye başlayabilirsin. Yaşanması gereken tek gizem aşk gizemidir. Dünyadaki bütün ermişler aşkı aramaya çalışırken ermiş oldular.
Aşk en büyük gizemdir, gizem doğal bir olgu olduğu için onu yaşamak için doğal olmak gerekir. Aşk gizemi nefes alışverişleri ve kalp atışları kadar doğaldır. Aşk sana kendiliğinden gelir, kimse onu vermez. Bebek ilk doğduğu anda ilk nefesi ile aşkı içine çeker ve ortaya çıkma anı gelene kadar orada doğru zamanı bekler.
Dördüncü ipucu, aşk için hazır olmak. Aşk için gelişmek, hazır olmak gerekir. Sen gelişmeden aşkın gizemi kendini sana açmaz. Birey gelişince aşk da tezahür eder. Çevreden gelen aşk hakkındaki yanlış fikirleri, mükemmel olma konusundaki koşullanmaları bırak.
Altıncı ipucu, aşk konusunda içinden gelen sezgilerini dinle, çevre tarafından aşkla ilgili dayatılmış kavramlar engel oluşturacaktır.
Yedinci ipucu, gerçek aşkı bulmak için aşkla ilgili koşullanmalardan kurtulmak gerekir. Örneğin, birey âşık olduğunda bu aşkı hayat boyu sürdürmek zorunluluğu gibi bir koşullanma tehlikelidir. Aşkı kalıcı yapma mücadelesi sonucu aşk yapaylaşır. Bunun yerine onu yaşamaya çalış, aşk zaten ebedidir.
Aşk kafadan değil kalpten gelir. İnsan âşık olmak için kafayı değil kalbi kullanmalıdır. Aşk gelince nereden geldiğine dair mantıklı bir açıklaması yoksa bil ki gerçekten âşık oldun. O zaman aşkı mantık yürütmeden yaşamak gerekir.
Eğer toplumda aşk dolu kalp ön planda olursa bütün savaşlar biter. Kafa yıkım, aşk ise yapım için çabalar. Aşk dolu bir kalp asla yıkıcı eylemde bulunmaz. Aşk yaşamın kendisidir ve yaşam için çalışır.
Aşk saflığını kaybeden birey koşullanmış hale gelince aşk eğitimine ihtiyaç duyar. Örneğin bir bebek o saf aşka sahiptir. Fakat yetişkin olunca bireyin aşkı kirlenir ve aşk eğitimine ihtiyaç duyar. Tekrar o saf, koşulsuz ve beklentisiz aşka sahip olabilmek için değişim tekniklerini uygulayarak değişmek gerekir.
Dünya Değişim Akademisi’nde “Aşk Sanatı Değişim Programı” sunuluyor. Sekiz seanstan oluşan ve bir ayda tamamlanan bu çalışma sonunda;  gerçek aşkın tüm bilinen aşk tanımlarının ötesinde olduğunu anlayacağız, her canlıda olduğu gibi birey olarak aşk dolu bir varlık olduğumuzun farkına varacağız ve âşık olmak için yapılması gerekenin yalnızca kendini açmak gerektiğini öğreneceğiz.