İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU, İzmir’de yaptığı çalışmaları tam olarak tamamlayamadığı gibi çoğu zaman yapboz tahtasına döndürdü. Tunç Soyer’in, kendi döneminde Kemeraltı’nı su basmasın diye yaptığı çalışmalar, Konak’ta Gümrük civarını ve aynı yerleri birkaç defa kazması ile anıldı İZSU yöneticileri.
Geçtiğimiz günlerde İzmir’e yağan yarım saatlik bir yağmur ile Mezarlıkbaşı sular altında kaldı! Buca’da Özmen Cadde’sini üç ay süre ile kapatarak kanalizasyon çalışması yaptı. Büyük künkler döşeyerek bu caddenin sular altında kalmasını önlemeye çalıştı. Ama çalışmalar farklı bir duruma geldi.
Yazın okullar kapalı, trafiğin rahat olduğu bir dönemdi, o vaziyette bile Buca halkı trafikte eziyet çekti. İZSU yaptığı yanlışı anladı ve bu yolu geçtiğimiz günlerde tekrar kazdı, kanal bağlantılarını tekrar yapmaya çalıştı. Tabii ki bu çalışmalarda en önemli durumu unuttular. Buca Üçkuyular Meydanı’nda yukarıdan gelen yağmur suları nereye gidecekti. Bu meydanda yağmur sularının gideceği hiçbir yer yoktu. Yani İZSU’nun Özmen Caddesi’ndeki çalışması ve döşediği künkler hiçbir işe yaramıyor olacaktı. Evet, İZSU bu meydana mazgalları yapmayı unutmuş! İşte yapılan bu çalışmalar ne işe yarıyor? Ve bunları kimler denetliyor, arka arkaya ihale mi yapılıyor bu işler için? Hepsi merak konusu olmaya başladı.
Buca halkı, İZSU’nun yaptığı bu yarım işlerden dolayı eziyet çekiyor. Trafik bu bölgede felç olmuş vaziyette. Ama kimin umurunda.
İZSU, yaptığı bu yarım işlerin faturasını İzmir halkına kesiyor. Nasıl mı? 2025 yılında İzmir halkı kullandığı su faturalarını yüzde 30 zamlı ödeyerek İZSU’nun zararını kapatmaya çalışacak.
Buca dedik ve Buca Belediyesi bir tarihi yok ediyor diye yazdık, tarih yok oldu. Eski tren yolu betona bürünmüş, bir gezi yolu oldu! Bu tarihi tren yolu için birçok değişik alternatif olabilirdi. Raylar kalabilir, kenarları yürüyüş yolu olabilir, araya ise tren vagonlarından kafeler yapılabilirdi ama hiç biri olmadı. Bu yol için Buca Belediyesi Devlet Demir Yolları’na kullanım için ayda 350 bin kira ödemesi yapacak ve bu yürüyüş yolu için belediyenin harcadığı para ise milyonları buluyor.
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın, seçildiği günden bu yana Buca ve Buca halkı için yaptığı çalışmalara baktığımız zaman yaptırdığı afişlerde “Buca yaşanabilir bir kent diyor” ama yaptırdığı her afişe ve verdiği gazete ilanlarına kendi resmini koyarak reklamını yapıyor. Gediz’de belediye lokantası açmak çok önemli hizmet değil, “Askıda ekmek” koyarak, vatandaşın verdiği parayla ekmek dağıtmak önemli bir hizmet değil ama Buca işçilerinin iki günlük grevi ile Buca çöp yuvası oldu, bu çöpler bir haftada ancak toplanabildi.
Buca eski Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Görkem Duman’a çok kötü bir miras bıraktı. 1 milyar 30 milyon lira borç ve 380 bankamatikçi. Duman, şimdi bu borçlardan ve bankamatikçilerden kurtulmakla meşgul. Ancak partisinin örgütü özellikle bankamatikçilere yönelik kendisine sürekli baskı yapıyor ve bir anlamda elini kolunu bağlamaya çalışıyor. İşe yaramayan birçok kişi de Buca Belediyesi’nde işe alınmış partililer tarafından, şimdi bu kişileri belediyeden çıkartmanın yolları aranmakta. Ama nasıl olacak önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Seçildiğinden bu yana sürekli ilçeyi gezen ve halkla bütünleşen Başkan Duman’ın; ”Hizmet hamlesi yılbaşında başlayacak” mesajı umutları güçlendirecek mi acaba.
**
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında çağrısını yineleyerek “İmralı ile DEM yüz yüze görüşsün” dedi. Bu söze hemen cevap geldi. DEM Parti eş genel başkanları “Jet” hızıyla İmralı başvurusu yaptılar. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ahmet Türk, “Bahçeli ile görüşebiliriz” dedi, CHP Lideri de boş durmadı ve “Terör bitecekse, yüzler gülecekse biz de hazırız” dedi.
Her şey güzel, terör bitecekse insanlar ölmeyecekse bu sözlerin arkasındayız ama yanlışa karşıyız Türk Milleti olarak.