Bugünkü yazımda sizlere, İzmir’de Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ tarafından düzenlenen ve bu yıl otuzuncusu gerçekleştirilen MARBLE-Mermer Fuarı’nı anlatmaya çalışacağım.
Yirmi sene geriye gidelim, bu fuar o yıllarda ziyaretçi ve katılım rekoru kıran dünyanın en büyük mermer fuarıydı.
MARBLE Fuarı ilk yıllarda Kültürpark’ta, İzmir Enternasyonal Fuarı’nın gerçekleştirildiği alanda yapılmaktaydı.
O dönemlerde “MARBLE” Fuarı’na katılım ve ziyaretçi rekoru kırılmakta, o dönemde bu fuara Çin’den ve öteki dünya ülkelerinden yüzbinlerce ziyaretçi ve katılımcı gelmekte idi.
Fuarın devam ettiği süre içerisinde İzmir otellerinde yer bulmak mesele idi! Gelen ziyaretçiler İzmir dışında Kuşadası ve Çeşme ilçelerinde yer ayırtıyorlardı, fuarın açılışı ise dönemin ticaret ve sanayi bakanları tarafından yapılmakta, kentin esnafı ve otel sahipleri bu fuarı dört gözle beklemekteydi. Çünkü ülkeye taze para gelecekti.
Ben o dönemler Çin Restoran’da yönetici idim ve fuar dönemi gündüz ve gece olmak üzere ful dolu idi. Türk firmalar Çinli müşterilere yemek vermek için restoranı kapatıyorlardı. Bu güne gelirsek bu anlattıklarım o günleri bilmeyenlere masal gibi gelir.
Bu, Dünyanın en büyük fuarı olan “MARBLE”a sahip çıkmamız gerekiyor. Fuar gittikçe ilgi kaybetmeye başladı, nedenini ise araştırmak gerekli!
Hükümetimiz ihracat diyor ama bu fuara ilgisi yok gibi. Milyar dolarlar bu mermer ihracatından geliyor. Dünyanın birçok yerinden ziyaretçi ve alıcı bu fuara geliyordu ama bu son fuarda istenilen ziyaretçi olmamış gibi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Mermer Fuar’ının gereken ilgiyi görmediğini vurgulamış “Fuara herkes sahip çıkmak zorunda” demiş. Bu konuda Cemil Tugay haklı, tüm İzmirli sahip çıkmalı ama buna hükümetin daha da fazla sahip çıkması lazım. İzmir’in göz bebeği bu Mermer Fuarı dünya çapında önemli bir yer edinmişti, Çin ve İtalya’dan sonra, bu durumu kaybetmememiz lazım.
Pandemi döneminden sonra bu fuarda dünya çapında bazı aksaklıklar çıkmış ve bu olayların geçici olduğu düşünülmüştü. Bunlar zaman içinde düzelir denildi. O dönemler Kovid-19 salgını nedeni ile mermer işi ile uğraşan alıcıların ülke dışına çıkmaları yasaklanmıştı Çin hükümeti tarafından ama bu durum düzeldi, ancak eskisi gibi olmadı, süreç içinde Çinli alıcılar azaldı.
Mermer işletmelerine malzeme satan Çinli birçok firma da bu fuara katılarak 50’nin üzerinde stant açarlardı ancak gördüğümüz kadarıyla onların çoğu da bu fuarlarda yok denecek kadar azaldı.
Türkiye ve İzmir olarak bu Mermer Fuarı’na sahip çıkmamız gerekiyor. İzmir, fuarlar şehri olarak Atatürk’ün bize emanet ettiği bir kent. Enternasyonal Fuarla başlayan İzmir’in fuarcılık serüveninin, uluslararası teknoloji ve iş fuarlarında dünya çapında olması lazım. Bu da ancak İzmir’i yönetenlerin ve ülkeyi yöneten hükümetin sayesinde olacak.
Trump’tan Çine ekonomik savaş
Beyaz Saray'a dayandırılan bir habere göre, ABD Başkanı Donald Trump, Çin'den gelen mallara uygulanan gümrük vergilerini yüzde 145'e çıkardı. Çin'e yönelik olarak ise yürürlükteki vergilere yenileri eklendi ve başlangıçta yüzde 54'e ulaştı. Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi ise buna karşılık tüm Amerikan mallarına yüzde 34 oranında ek vergi koydu.
ABD ise gümrük vergilerini yüzde 104'e çıkarırken, Pekin buna yüzde 84 oranında ek gümrük vergisiyle karşılık verdi. Trump, daha sonra Çin'e uygulanan gümrük vergilerini yüzde 125'e çıkardı.
Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Lin Jian'ın da belirttiği gibi, gümrük savaşının kazananı yok; Pekin kavga istemiyor ama kavgadan da korkmuyor.
Trump ABD'de bir devrimle yetinmiyor, küresel bir patlama yarattı. Ancak ABD Başkanı'nın tüm dünyaya ilan ettiği topyekûn ticaret savaşı aynı amaca hizmet ediyor: Amerika'yı içeriden dönüştürmeli, altyapısını yenilemeli, sanayiyi canlandırmalı, ekonomiyi bir bütün olarak güçlendirmeli ve dünyadaki yerini değiştirmelidir. Gerçekten "Amerika'yı Yeniden Harika Yapmak" istiyor - bu, dünyayı gerginleştirmek anlamına gelse bile. Başarılı olabilecek mi? Peki, ülke ve dünya açısından sonuçları ne olacak? Sadece ekonomik değil, jeopolitik olarak da; çünkü söz konusu olan gelecekteki dünya düzeni.
Amerika Başkanı’nın bu ekonomik savaşı nasıl sonlanacak merak konusu. Trump Amerika’nın çıkarlarını ve ekonomisini korumaya çalışıyor ama dünya devletlerini de zora sokuyor yaptığı bu ekonomik açıklamalarla.