Yakın zamanda gerçekleştirilen dikkat çekici ancak oldukça tartışmalı bir çalışma, Mısır'ın Gize platosundaki ikinci büyük piramit olsa da üzerine inşa edilmiş olduğu yükselti nedeniyle çoğunlukla en büyük zannedilen Kefren Piramidi’nin altında sıra dışı büyüklükte yeraltı yapıları ve daha önce bilinmeyen odaların bulunduğunu öne sürdü. İtalyan araştırmacılar tarafından sunulan bulgular, İtalya'da yer alan bir bilimsel konferansta duyuruldu ve hızla uluslararası bir ilgi ve tartışma konusu haline geldi.
Doğal sismik aktivitenin neden olduğu hafif titreşimleri analiz eden yenilikçi Sentetik Açıklıklı Radar (SAR) tomografisi teknolojisini kullanan araştırmacılar, piramidin altında birçok gizli kalmış yapı tespit ettiklerini ileri sürdü. İddiaları arasında en çarpıcı olanlarından biri ise, Kefren Piramidi’nin zemin seviyesinde daha önce keşfedilmemiş ve Büyük Piramit'teki Kral Odası olarak anılan yapıya neredeyse birebir benzeyen beş oda bulunduğunun iddia edilmesi. Ayrıca, neredeyse bir bilim kurgu iddiasını andıracak ölçüde olan bir diğer bulgu ise çevrelerinde spiral yollar bulunan ve yaklaşık 400 metre derinliğe inen sekiz silindirik yapının tespit edilişi ve bunların dibinde ise yaklaşık 80 metre kenar genişliğinde iki büyük küp şeklinde oda veya yapı bulunduğunun bildirilişi. Araştırmacılara göre bu katmanın da altında neredeyse 2 kilometre kadar derine inen tünel sistemleri mevcut.
Araştırma ekibi, bu geniş yeraltı yapılarının, Gize’nin altında eski bir yapay kompleks veya antik bir şehir olabileceğini, böylelikle piramitlerin geleneksel cenaze amaçları dışında kullanılmış olabileceğini öne sürdü. Bu iddialar, antik Yunan tarihçisi Herodot ve daha sonraki dönemlerde Arap orta çağ bilginlerinin aktardığı, Gize platosunun altında uzanan geniş yeraltı geçitleri ve odalara dair tarihi kayıt ve yerel efsanelerle ilginç biçimde örtüşüyor. Tabi ki bu iddialar piramitler ve antik kültürlerin kadim teknolojileri ile alakalı onlarca alternatif teori ile ilgilenenler için büyük önem teşkil ediyor.
Ancak bu heyecan verici iddialar devasa ölçüde şüphecilikle karşılandı. Eleştirmenler özellikle, SAR teknolojisinin piramitlerde bulunan ve zaten bilinen iç odaları net bir şekilde tespit edememesi gibi metodolojik endişelere vurgu yapıyor. Muon görüntüleme yöntemini kullanan ve güvenilirliği kabul edilmiş “ScanPyramids” gibi önceki projeler, Kefren Piramidi altında böylesine büyük yeraltı oluşumlarını doğrulamamıştı. Şüpheciler ayrıca, araştırmacıların daha önce Büyük Piramit üzerine yaptıkları çalışmalarda görülen potansiyel hatalara ve SAR verilerinden karmaşık iç yapıların 3 boyutlu modellerine geçişteki bariz problemlere işaret ederek bulguların geçerliliğini sorguluyor. Eğitimsiz bir gözlemcinin bile bulguların örtüşmesi konusundaki aykırılıkları içgüdüselce fark etmesinin mümkün olduğu belirtiliyor.
Bulguların ve araştırmanın yayılmasındaki sıra dışı yöntemler de bir kafa karışıklığına neden oldu: İlk olarak resmi akademik yayınlar veya resmi basın açıklamaları yerine, araştırmacılara yakın olan bir bağımsız araştırmacı tarafından onların izniyle sosyal medya üzerinden duyurulan bulgular, bilim insanları ve kamuoyunda belirsizliğin ve şüpheciliğin artmasına yol açtı.
Bu endişeleri gidermek amacıyla İtalyan araştırma ekibi, önümüzdeki haftalarda detaylı belgeler ve kapsamlı teknik verilerini yayınlayarak şeffaflık ve titizlik vaatlerinde bulunuyor. Ancak Mısır’da araştırmaların sonuçlanma veya aksiyon alacak izinleri elde etme süreçlerinin ne kadar ilginç biçimde ilerlediği göz önünde bulundurulduğunda araştırmacıların belirli bir stratejisi olabileceği fikri kuvvetleniyor.
Bilim dünyası doğrulama beklerken, bulgular eski Mısır mimarisi ve efsanelerine olan ilgiyi yeniden canlandırıyor ve Gize kumlarının altında yatan gizemlerin tahmin edilenden çok daha derin olabileceğine dair heyecan verici olasılıklar sunuyor. Lakin insan doğasının cezbeden olguların bazı sektörleri geliştirmek adına stratejik olarak kurgulandığını ve kullanıldığını kısmen barizce gözlemleyebildiğimiz Mısır’da süregelen gelişmeleri zamanla hep birlikte göreceğiz.