Tarihte bazı olaylar, bazı suçlar ve bu suçların faillerinin kim oldukları sorusu cevaplanamadan kaldı. Bunlar genellikle siyasi liderlere ve devlet başkanlarına yönelik düzenlenen suikastler olarak tarihe geçti.
CIA ve Panama Hükümeti, 70 yıl önce Panama liderine yapılan suikastı hala çözemedi.
Dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin Dallas’ta, 22 Kasım 1963’te hayatına mal olan gizemli silahlı saldırıdan sekiz yıl önce Panama’da buna benzer bir trajedi yaşanmıştı. Dünyanın en güçlü istihbarat teşkilatları bile 2 Ocak 1955 olaylarının arkasında ne olduğunu hala çözemediler.
Güneş, Panama üzerinde çoktan batmıştı! Panama Lideri Jose Antonio Remon Cantera, çok hevesli bir at yarışı hayranıydı. Onun sıklıkla nerede vakit geçirdiğini herkes biliyordu.
Yarışlar bitmişti, Panama lideri arkadaşları ile sohbet ediyordu. Yaklaşık saat sekiz buçuk sularında çalılıklardan açılan makineli tüfek ateşi sonucu suikaste uğradı. Güvenlik elemanları hiçbir şey yapamadı, tabancalarını kılıflarından dahi çıkaramadılar. Saldırganlar iz bırakmadan ortadan kayboldular. Aralarında başkan ve korumalarının da bulunduğu birçok kişi yaralandı. Karın bölgesine iki kurşun isabet eden Panama Lideri Remon, iki saat sonra ameliyat masasında yaşamını yitirdi.
Panama istihbarat servisleri önemli bir kanıt bulamadığından cinayetin siyasi olduğunu ilan etti.
Remon, Karayipler’in en etkili politikacılarından birisi idi. 1940’larda Panama Ulusal Polisinin başına geçmiş, ülkesinde çok popüler bir kişi idi, Amerikalılar da onu desteklemişti.
1948’de isyancılar Kosta Rika Devlet Başkanı Rafael Calderon’u istifaya zorladılar. Tabii ki, burada tamamen CIA’in bu işlerde parmağı vardı.
Burada İtalyan ve Amerikan mafyası önemli figür karşımıza olarak çıkıyor. Gazeteler bu konu hakkında devamlı makaleler yazarak halka bilgi veriyorlardı.
Panama lideri Remon’un, ünlü bir mafyanın kargosuna el konulmasını bizzat emrettiği için suikasta kurban gittiği iddialar arasındaydı.
1963 senesinin 22 Kasım’ında Dallas’ta John F. Kennedy’ye yapılan ve ABD Başkanı’nın ölümü ile sonuçlanan suikast hala çözülemedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da zehirlenerek öldürüldüğü iddia edildi, doğru olup olmadığı ise bir soru işareti olarak kaldı.
Bunun yanında önceki ay ikinci defa ABD Başkanlığı’na seçilen Donald Trump’a düzenlenen suikastler gündeme oturdu ama niçin ve neden yapıldığı birer muamma.
Dünya geneline baktığımız zaman birçok liderin ölüm nedenleri hep soru işareti. Birçok lider normal yollardan yaşamını yitirmedi. Bazıları silahla, bazıları zehirlenerek öldürüldüler. Bu olaylar, tarihin önemli ve gizemli noktalarından bazıları.
