Bucaspor 1928, şampiyonluk adayı Elazığspor'a 2. yarıda yediği gollerle 3-0 mağlup oldu. Karşılaşmanın ilk yarısı yağmur altında oynandı. 2. yarı yağmur dindi ama bu sefer de Elazığspor'un gol yağmuru başladı.
Maç öncesi, oynanırken ve sonrasında iki takım taraftarı arasında centilmenlik rüzgarları esti. Birbirlerine tezahüratlar yaptılar.
***
Müsabakanın hâkimi konuk takımdı. Gol bulmak için yüklendi ve tek kale bir maç oynadı. Ta ki gol atana kadar. Sonrasında ev sahibi takım silkelendi, hiç yapamadığını yaptı, cesaretle hücum etmeye başladı. Ama defans güvenliğini azalttığından dolayı golü atan taraf değişmedi.
İki takımın da oyununu beğenmedim. 3. Lig'de şampiyonluğa oynayan takımlar bile daha iyi bir futbol sergileyebiliyorlar diyebilirim. Fakat her maçın havası farklı olabiliyor. Bazen kötü takım, iyi olan takımı da kendine benzetebiliyor.
***
Bucaspor 1928, genç oyunculara az şans vererek, ideale yakın kadrosuyla sahaya çıktı. Fakat sanki tamamen altyapı takımıyla oynuyormuş görüntüsü verdi. Rakibine boyun eğdi, üstünlüğünü kabul etti. Bu taraftarı da kızdırdı ve tepki vermesine neden oldu. Nasibini en çok Yasin Öztekin ve teknik direktör aldı.
Hücum etmekte çok zorlandı. Pasla çıkamadı ve genellikle uzun oynamak zorunda kaldı. Yasin ileride tek başınaydı. İki stoper arasında topla buluşmakta zorlandı. Kaleye yaklaştığı zamanlarda da ne şut çekebildi ne de pas yapabildi. Yapılan ortalarda da isabet yoktu.
Kalesinde golü görünce her şey değişti. Mağlup olmama stresi kalmadı. Cesaretlendi ve beraberlik için hücum etmeye çalıştı. Pozisyon bulmakta yine zorlandı, defans güvenliği azalınca savunmada açıklar vermeye başladı. Bu, 2 gol daha yemesine neden oldu.
Bayram Olgun 3 gol yemesine rağmen oldukça başarılıydı. Penaltıyı bile kurtarmayı başardı.
Çağrı Ortakaya'yı tank gibi ağır gördüm. Belini döndürmekte bile zorlanıyordu. Bu, bir pozisyonda rakibinin gerisinde kalıp, penaltı yaptırmasına neden oldu. Ancak tehlikeli ataklarda defansta kritik müdahaleleri de vardı.
17 yaşındaki Mecit Sercan Deniz çok çabaladı. Top tutuşları, saklayışları, sürüşleri, kısaca oynadığı futbolu öncekilerden daha iyiydi. Kendini geliştirdiğini düşündürdü bana.
***
Elazığspor liderin 5 puan gerisinde 3. sırada haftaya başlamıştı. Amaç şampiyonluktu. Taraftarı da buna inanmıştı ki, kendilerine ayrılan tribünü tamamen doldurmuşlardı.
Bordo-Beyazlı takım farklı kazandı ancak skor tamamen aldatıcıydı. Takımda deneyimli oyuncu sayısı fazla olmasına rağmen oynadığı oyun kalitesinin çok altında kaldı. Kapanan rakibini cepheden açmak istedi. Çok fazla ve çok basit pas hataları yaptı. Kanatlardan gittiğinde de yeterince orta yapmadı, yaptığında işe yaramadı. Çünkü ceza alanı içerisinde yeterince çoğalamadı.
Bu takımı 1,5 ay kadar önce Menemen FK karşısında izlemiştim. Yine kapanan rakibe karşı oynamış, yine kötü oynayıp pozisyon bulmakta zorlanmış, sahadan mağlubiyetle ayrılmıştı. Lakin sonrasında ligin ilk 2 sırasındaki takımları yenmeyi başarmıştı. Sanırım iyi takımlara karşı iyi, kötü takımlara karşı kötü oynuyor.