Ege Bölgesi’nin en verimli tarım alanlarını yok eden hobi bahçeleri, dur durak bilmiyor.

Pandemi öncesi zaten vardılar. Pandemi sonrası neredeyse on kat arttılar.

Sistem, bu hem yasal olmayan, hem de tarıma zarar veren uygulamayı adeta teşvik ediyor.

66Bb58E19C1097B0341A3358

İlçe belediyeleri, sınırları içinde yapılan bu yapıları yıkmak istediklerinde karşılarına mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararları çıkıyor. Sadece birinci derece su havzasında yer alanlar yıkılabiliyor, diğerleri çoğaldıkça çoğalıyor.

Menderes, Torbalı gibi, Tahtalı Barajı havzasına yakın ilçelerde sıkıntı yok ama Buca, Gaziemir, Urla, almış başını gidiyor.

Hobi bahçeleri, verimli bir tarım arazisi, Tarım Müdürlüğü’ne sorularak tarla vasfından uzaklaştırılıyor. Sonra birer dönümlük parsellere dönüştürülerek kooperatif kurulmuş oluyor.

Böylece yasal hiçbir engel kalmıyor.

Ama verimli arazi, betona dönüşüyor.

Biber 70, domates 50 lira oluyor.

Kimse işin özüne inmek istemiyor.

Belediyelerle kaymakamlıklar işbirliği yapmadıkça, yasalar da bu hukuksuzluğa yol açmaya devam ettikçe hobi bahçelerinin sayısı artacak, hobi bahçelerinin bulunduğu yerler mahalleye dönüşecek ve halimize yanacağız.

Kıbrıs’ta neler oluyor?

Kıbrıs’ta beş yıldır bir özel üniversitede rektör olarak görev yapan profesör dostla sohbet ettik.

“Kıbrıs’ta yaşam nasıl?” diye sordum.

Cevabı kısa oldu:

“Bir haftalığına gelip gidersen iyi ama devamlı yaşarsan zor.”

En çok hayat pahalılığından söz etti. Alkollü içeceklerin fiyatlarının Türkiye’ye göre çok düşük olmasının yarattığı imajın yanlış olduğuna dikkat çekti ve “Her şey ama her şey çok pahalı. Hele ev fiyatları adeta uçuyor” dedi.

Kıbrıs’ta evler, Türk parası ile değil Pound yani İngiliz para birimi üzerinden alıp satılıyormuş. Bir zamanlar Türklerin buraya bu anlamda gösterdiği ilgi yok denecek kadar azalmış. Artık İngilizler, Araplar ve en çok da Yahudiler buradan ev satın alıyormuş.

Yahudi nüfusun artışı ile ilgili endişeler, kamuoyunda henüz tartışılmaya başlamasa da yakında en çok konuşulan konulardan biri haline gelecekmiş.

Doğu Akdeniz‘de demografik bir ihtilalin yaşanacağına işaret olabilir mi bu?

Yeşilay’ın yeni stratejisi

Yeşilay, alkol ve sigara bağımlılığını önlemek amacıyla kurulmuştu.

Devlet, Yeşilay’a parasal destek verirken tütün üretimini teşvik ediyor, yeni yeni sigaraları piyasaya sürüyordu.

Bu çelişki, yıllar içinde Yeşilay’ın işlevini tam olarak yerine getirmesini önledi.

Ta ki; günümüzdeki koşulların belirgin değişimi ile.

Artık Yeşilay, sigarayı, içkiyi bırakmış, dijital bağımlılığı ön plana almış durumda. Yapılan araştırmalar, dijital bağımlılığın, sigara ve alkolde olduğu gibi tedavisinin olmadığını gösteriyor. 

Çevremizde bu değişimi net görüyoruz. 

Cep telefonları, sigara paketlerinden daha çok…