' Bir süredir sıkça duyuduğumuz Göbekli Tepe, insanlık tarihine yeni bir ışık tutması ve bazı konularda bildiklerimizi baştan yazmasıyla beraber, bulunduğu bölgeye olan akademik ve turistik ilgiyi arttırdı. Yakın zamanda Göbekli Tepe dahil olmak üzere 12 civarında benzer alanın bütününe «Taş Tepeler» ismi verildi. Bu grup ortalama 200 kilometrelik bir alana dağılmış olarak bulunmakta. Bu alanlar arasında boyutu ve halka sunulan bilgiler miktarı olarak en çok göze çarpanlardan biri ise 1997 yılında yetkililerce bulunmuş olan « Karahan Tepe ». Şanlıurfa’ya 46 kilometre uzaklıkta olan bu alanda resmi kazı çalışmaları 2019 yılında başladı ve bahsettiğimiz taş tepeler arasında benzerlik gösteren «t» harfi şeklindeki taş sütunlardan çok miktarda bulundu. Bu «t» sütunlarından en akılda kalır örneklerden bir tanesi üzerinde kuş ve akrep görselleri dahil olmak üzere birçok sembol barındıran Göbekli Tepe’deki 43 numaralı sütun. Karahan Tepe’yi şimdiye kadarki benzer kazı alanlarından ayıran unsurlardan bir tanesi ise aşırı sayıdaki taştan insan kafası oymaları. Farklı boyutlarda birçok kafa oyması ve bazı insan formuna yakın sütunlar mevcut. İlgimi en çok çeken taş oyması eserlerden biri ise sırtında vahşi bir hayvan benzeri bir şey taşıyan insan oyması. Araştırmacılar bunun bir leopar olduğunda kanaat kılmış. Bu alanların avcılık toplayıcılıktan yerleşik hayata geçişi mi gösterdiği, yoksa bölgede yaşayan insanların belli aktiviteler veya ritüeller için toplandıkları yerler mi olduğu hala tartışılıyor. Bir başka görüş ise bu alanların bazılarının basit sığınak yerleri olarak kurulup zamanla ev ve ardından kasaba haline gelmiş olmaları. Eylül ayında yapılan bir basın toplantısında taş tepelerde şu ana dek hayvan evcilleştirilmesi veya tarıma dair hiçbir bulgu olmadığını, ancak insanların bu alanlarda yıl boyunca yaşadığının pek çok kanıtı olduğunu ve bunun buradaki insanların avcı-toplayıcı iken yerleşik yaşama geçmiş olduklarını gösterdiğinden bahsediliyor. En son güncellemelere göre Karahan Tepe’nin 2022 yılında turistik faaliyetlere hazır olması bekleniyor. Bu alanlardaki kazıların insanlık tarihi etkileyecekleri kesin ancak bu etkinin ne derecede olacağını ancak zamanla görebileceğiz.