2024 yılının vergi denetimi açısından diğer yıllara nazaran çok daha yoğun geçtiğini söylemek lazım, ancak etkinlik açısından skora yansıyan durum nedir, bunun analiz edilmesi gerekiyor.
400.000 verilmeyen Gelir Vergisi beyannamesi ve bunun 378.000’lik kısmının kira gelirinden oluşması tespiti üzerine incelenmeler başladı. Sonrasında kafe, bar, lokanta ve restaurantlara KDV oranının hatalı uygulanması sebebiyle bir süreç başladı. IBAN denetimleri ve banka hesaplarında hacimli işlem yapanlara yönelik denetimlerle devam edildi.
Kuyumcular, sigara ve alkol üreticileri, fırıncılar, sporcular ve büyük mükellefler başta olmak üzere vergi müfettişleri hummalı bir çalışma yürüttüler.
Bu inceleme periyodu, neticeleri rakamsal bazda netleşti ve önceki yıla nazaran önemli düzeyde kayıt dışı hasılat tespiti yapıldığı Vergi Denetim Kurulu (VDK) tarafından açıklandı.
Vergi incelemeleri sonucunda 159 milyar TL matrah farkı tespit edildi, 40 milyar vergi ve 80 milyar TL vergi cezası kesildi.
Kesilen 80 milyar TL tutarındaki cezanın ayrıntısını henüz bilmiyoruz, VDK faaliyet raporu açıklandığında muhtemelen göreceğiz, ancak şu aşamada bazı belirlemeler yapabiliriz.
Vergi kaçakçılığı içermeyen vergi incelemelerinde vergi cezası 1 kat olarak kesilir. Vergi kaçakçılığında ise 3 kat ceza kesilir. Özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarını, nispeten daha düşük kaldığı için vergi ziyaı cezası özelinde bir değerlendirme yapalım.
Vergi tutarının 2 katı tutarında ceza kesildiği için önemli bir kısmının vergi kaçakçılığı çerçevesinde yürütülen incelemelerin sonuçları olduğunu söyleyebiliriz.
20 milyar vergi, 60 milyar ceza olmak üzere vergi kaçakçılığından; 20 milyar vergi, 20 milyar ceza olmak üzere de vergi kaçakçılığı dışından oluştuğunu matematiksel olarak kabaca ortaya koyabiliriz.
Vergi kaçakçılığı ise sahte fatura düzenleme ve kullanma incelemeleri ekseninde yürüdüğü için, toplam vergi ve ceza tutarının yüzde 67’si bu eksende oluşmaktadır.
Vergi kaçakçılığı kapsamındaki vergi ve cezanın tahsilinin pratikte çok mümkün olmadığı veya zor olduğu malumunuz. Dolayısıyla sahte fatura meselesinin geldiği boyuta mı yoksa milyarlarca vergi ve cezanın tahsilinin havada kalmasına mı üzülmek lazım, gerçekten ironik bir durum.
Daha ironik olan kısım ise VDK’nın ve akabinde Bakan Şimşek’in bunu büyük bir başarı gibi ortaya koyması. Keşke bu veriler çerçevesinde ne kadar tahsilat yapıldığı da ortaya konulsaydı. Ne hikmettir tahsilata dair veri paylaşılmıyor, ne kadar işlem yargıya intikal etmiş, vergi yargısında sonuçlar ne aşamada, bunları bilmiyoruz.
Durum Bakan Şimşek’in ambalajlı cümlelerinde saklı değil, hakikat Vergi Denetim Kurulu Başkanının Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) yaptığı konuşmada yer alıyor.
VDK Başkanı Muhsin Atçı konuşmasında ne diyor biliyor musunuz?
“Türkiye’de ‘MALİ ANARŞİ’ var” diyor. Sahte fatura kullanımı bırakın azalmayı, daha da arttı, herkes amiyane tabiriyle adeta bulduğu yerden sahte fatura alıyor diyor.
Bunca teknolojik yatırımlar, e fatura, e defter, e beyanname, risk analizi çalışmalarına rağmen artan bir sahte fatura sistemi var ve VDK Başkanı başarısız olduk diyor özetle.
2024 yılında tespit edilen matrah farkının büyük bir kısmının da sahte fatura eksenli olması durumu teyit ediyor. Son bir ekleme de vergi inceleme oranının yüzde 2 olduğunu düşünürsek, yüzde 98’lik kesimdeki kayıt dışılık ve sahte fatura boyutunu siz düşünün.
2024 yılında 8.4 trilyon TL bütçe geliri olduğunu varsayarsak, ne kadar tahsil edildiği bilinmeyen 120 milyar TL vergi ve ceza tutarı gelirin 0.014’üne denk geliyor. Başarı denilen durum bu şekilde. Dolayısıyla sonuç şu;
1-) 2024 yılında vergi müfettişleri yoğun bir şekilde çalışmıştır.
2-) Vergi müfettişlerinin denetimleri ve sonuçları verimsizdir.
3-) Vergi denetiminden tahsil edilen rakam açıklamada da bütçe içinde devede kulaktır.
4-) Türkiye sahte fatura cenneti olmuştur.