Bir gün... Bir balık, bir kuşa aşık oluyor. Ölüyor aşkından. Kuş bu tabii, herkese her şeye tepeden bakıyor. Diyor ki balığa: Ben de seni severim sevmesine de yuvamız neresi olacak nerde yaşayacağız aşkımızı, havada mı? Suda mı? Ben suda yaşayamam diyor. Balık da diyor ki: Ben havada da karada da seni istiyorum, ölüyorum aşkından diyor. Çıkıyor sudan, saniyesinde can veriyor. Aşk için...

Kaybedilen ne şimdi? Hayat!

Ya kazanılan? Aşk!

Balık ölüme aşık olduğunu göremeyecek kadar kör, kuş sevenin kıymetini bilemeyecek kadar nankör.

Balık sevdiğinin canına can verecek kadar fedakâr, kuş sevenin canını alacak kadar gaddar.

Aşık ölüme aşık, maşuk ise ölümün ta kendisi...

Bu hikayeyi belki duymuşsunuzdur, ben de bu vesile ile paylaşmak istedim, ancak elbette anlatmamın bir sebebi var.

2024 yılını kapatıyoruz ve kolay bir yıl olmadığına malumunuz üzere hepimiz yaşayarak şahitlik ettik. Aslında 2024 yılında hayatımıza giren vergileri yazacaktım ancak daha fazla can sıkmak istemedim.

Genetik olarak geçmişten bugüne asker bir toplumun fertleri olmamız sebebiyle karakteristik olarak milliyetçi bir toplum olduğumuzu ifade edebilirim. Siyasal manada söylemiyorum elbette bunu ancak vatan sevgisinin diğer milletlere nazaran ortalamanın üzerinde olduğunu pekala ifade edebiliriz.

Ülkenin yaşadığı tüm olumsuz koşullarda taşın altına elini sokmaktan imtina etmeyen, deprem felaketinde bir olan, ekonomik zorluklarda fedakarlıklarda bulunan ve ülkesine olan sadakati çerçevesinde vatan aşkından taviz vermeyen bir yapıdayız. Bu ne kadar kıymetli bilemezsiniz.

Ancak emeklinin, işçinin, memurun, esnafın, sanayicinin vatanına karşı duyarlılığı ve aşkının hikayede olduğu gibi ölümle (mecazi olarak söylüyorum) sonuçlanması kabul edilebilir bir şey olamaz.

Bütçe hedefleri çerçevesinde ödenmesi gereken vergi bir şekilde toplanmış, bir sapma yok ve bu millet bunu zorlu koşullarda ödemiş. 2.6 trilyon TL bütçe açığı hedefi varken, yılın ilk 11 ayında 1.2 trilyon seviyesinde kalarak nispeten bir başarı elde edilmiş.

Bunun sonucu olarak gerekli fedakarlıktan kaçınmayan milletimiz refahtan payını alamayacak mı? Aşkının karşılığı ölüm olmamalı diye düşünüyorum.

Koca bir yılı 17.002 TL asgari ücretle geçiren emekçi, 12.500 TL maaşla geçinen emeklilerimiz, can çekişen esnafımızın vatan aşkının karşılığının ne olacağını bu yazının yayımlandığı müteakip hafta hep birlikte göreceğiz. Çok bir umudum olmasa da umarım bu sefer yüzümüz güler diyeyim.

2025’in toplumun tüm fertleri adına sağlıkla huzurla ve aşkla geçmesi dileğiyle.