'Çirkin oğlu çirkin'
Uğur Tingür
Seçime saatler kaldı artık, yurt dışında da oy kullanımları bitti, pazar günü saat 21.00’da neticeleri öğrenmeye başlayacağız. Yurt dışındaki 3 milyon seçmenin ancak yarısı oy kullanmış. O gün ne hayat pahalılığından ne de başka bir şeyden bahsetmeyip televizyon başında neticelere odaklanacak halkımız!
Sosyal medya üzerinden bir çok şey paylaşılıyor bunların hangisinin doğru olduğuna karar vermek bile zor.14 Mayıs seçimlerinde liderler dünyada eşine rastlanmamış bir maraton içindeler, durmadan binlerce kilometre yol kat ediyorlar kimi bazen üç şehirde miting yapıyor. 11 Nisan’da Cumhurbaşkanı Erdoğan mitinglere başladı Kılıçdaroğlu ise 2 Mayıs’tan beri müthiş bir miting maratonunda. Bu Cumhurbaşkanı adaylarının yaşlarına bakılırsa ortalamaları 70 civarı bedenlerinin bu maratona dayanması ile büyük bir mucize!
Seçime günler kala Cumhurbaşkanı’nın vaatleri de çoğaldı. Kamu işçilerine yüzde 45 zam. Peki bunları daha önce veremez miydi bu da bir soru işareti… Erzurum’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu’na taş atan bir uzman çavuşun olduğu tesbit edilerek sözleşmesinin feshedilmesi de düşündürücü, askerin orda ne işi var….
Geçlik ve Spor Bakanı İzmir’de atletizm için yapılan spor alanında konuşurken protesto ile karşılaştı, konuşmasını yarıda keserek salonu terk etti. Artık bazı vaatler de karın doyurmuyor!
Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan’ın köşe yazısı dikkatimi çekti. Çirkin Pankart adlı bir köse yazısı. Ahmet Hakan’a bravo dedim. “KARI GİBİ MUTFAKTAM ÇIKMAYAN DEĞİL ARI GİBİ ÇALISAN LİDER İSTİYORUZ” yazılmış bir pankarta tepki göstermiş. Kılıçdaroğlu’nun mutfak videolarına gönderme yaparak “Karı” demesi çirkin. Kadınları sadece mutfağa layık görmesi çirkin. İşleri erkek işi/kadın işi diye ayırması çirkin, neresine bakarsanız bakın: Çirkin oğlu çirkin, çirkin kızı çirkin.” yazarak tepkisini göstermesini beğendim ve bunu sizlere aktarmayı uygun gördüm…
Yapılan bir araştırma neticesi ilgimi çekti. Türk vatandaşlarının son 10 yılda ortalama gelirleri yüzde 64 gerilemiş. Son on yılda gelir dağılımında adaletsizlikte artış olduğunu gördüm. Doğu, Güney Doğu Anadolu’nun birçok ilinde yıllık gelir ortalama 23 bin lira ile 32.500 lira arasında! Bu gelir düzeyi ile bu vatandaşlarımız iyi bir hayat sürebilirler mi sizlere soruyorum?
Şimdi ise hükümet dolar bazında milli gelirimizin arttığı görüşünde ama Türkiye’de milli gelir dolar bazında 2014 yılından beri düşme eğiliminde. Resmi verilere göre kişi başına milli gelir Cumhuriyet tarihinde ilk defa 7 yıl üst üste düşüş göstermiş… Son yıllarda vatandaşlarımız hayat pahalılığından yakınıyor, asgari ücrette emekli maaşlarındaki artış bile yetersiz kaldı.
İnsanların rahat yaşayabilmesi için gıda ihtiyaçlarını rahatça karşılayamıyorlar. Et, süt ürünlerindeki artışın yanına soğan ve patates de eklenince vatandaş zor durumda! Yukarıda belirttiğim gibi aylık 2500 lira ile geçinen Doğu ve Güneydoğudaki yurttaşlarımız nasıl gıda ihtiyaçlarını karşılayacaklar… Hırsızlık mı kaçakçılık yaparak mı… İste sorun bu… Anadolu’nun batısı ile doğusunda hayat şartları bir olmalı. Balık etini bilmeyen Anadolu’nun doğusunda bir çok yurttaşımız var ! Şimdiye kadar hiçbir hükümet batı ve doğudaki yaşam şartları ile ilgili bir tam çalışma yapmadı. Bunun yanında eğitim de çok önemli okuma oranlarımızın bu bölgelerde yükselmesi gerekmekte…
Yorumlar