Doğal tarih belgesellerini izlerken koca koca tüylü mamutları gören herkesin aklına şu soru gelmiştir: "Bu devler geri dönse nasıl olurdu acaba?" İşte bilim dünyası tam da bu hayali gerçeğe dönüştürmek üzere dev bir adım atıyor. Şimdi sıkı durun, çünkü mamut DNA'sıyla yeni filler üretmekten bahsediyoruz!
Hikâye şu: Buzul çağından kalma mamutlar, donmuş topraklarda öylesine iyi korunmuş ki DNA’larının önemli bir kısmı bozulmamış. Bilim insanları da "Madem elimizde bu kadar değerli bir hazine var, neden değerlendirmeyelim?" diye düşünüp işe koyulmuş. Hedef, tüylü mamutlara benzeyen ve onların genetik kodlarını taşıyan filler yaratmak.
Ama neden mamut? Neden dinozor değil mesela? Cevap basit: Mamutlar, bizim günümüzdeki fillerin yakın akrabası. Yani teknik olarak zaten ellerindeki genetik malzeme, biraz da uğraşla, "mamutsu" bir fil ortaya çıkarabilir. Dinozorlar ise çoktan tarihin derinliklerinde kaybolmuş durumda; onların DNA'sı neredeyse tamamen yok olmuş.
Peki, bu dev projeyle ne hedefleniyor? Bilim insanları, mamut benzeri filler yaratmanın sadece "Aa bakın, mamut yaptık!" demekten daha büyük bir amaca hizmet edeceğini söylüyor. Özellikle iklim değişikliğiyle mücadelede bu yaratıkların büyük bir fark yaratabileceği düşünülüyor. Mamutsu filler, tundra ekosistemlerini eski haline getirmek için kullanılabilir. Kulağa çılgınca gelebilir ama bu dev yaratıklar, otlakları yeniden canlandırabilir, toprağın üzerindeki kar tabakasını sıkıştırarak donmuş toprakların erimesini yavaşlatabilir.
Tabii bu işin etik boyutu da var. "Doğanın işine karışmalı mıyız?" sorusu, bu projeyi eleştirenlerin en büyük argümanı. Kimileri, mamutların milyonlarca yıl önce yok olmasının bir sebebi olduğunu ve insanlığın doğayı bu şekilde değiştirmemesi gerektiğini savunuyor. Öte yandan, mamutların genetik olarak geri getirilmesi, soy tükenmesini önlemek ve ekosistemi kurtarmak için yeni kapılar açabilir diyenler de var.
Kısacası, bu iş tam bir bilim ve etik savaşı! Fakat şurası kesin: Mamutsu filler fikri, bilim kurgudan çıkıp hayatımıza girme yolunda hızla ilerliyor. Kim bilir, belki de birkaç yıl içinde hayvanat bahçelerinde tüylü devleri görebiliriz. Hem, çocukken Jurassic Park izleyip hayal kuranlarımız için de bu harika bir fırsat değil mi?