Liderle aynı puana sahip Menemen FK, küme düşme potasından uzaklaşmak isteyen Somaspor... İzmir'de karşı karşıya geldiler. Ev sahibi takımın mutlak galibiyetiyle bitecek bir müsabaka. Maç öncesi taraflı tarafsız herkes böyle düşünmüştür eminim. Futbol sürprizlere her zaman açıktır. Ama şoklar çok nadirdir. Bu nadir durum gerçekleşti ve konuk takım daha ilk yarı 3-0 öne geçti. 90 dakika sona erdiğinde tabelada 1-3 yazıyordu.
***
İzmir'de güzel bir gündü. Güneş yoktu ama ne sıcak vardı ne de soğuk. Yağmur da yoktu, rüzgar da. Dört dörtlük bir maç günüydü.
***
Mücadele başladı ama Menemen FK başlayamadı. Somaspor oynadı, ev sahibi takım izledi. Daha 6. dakikada Rahmi Anıl Başaran öyle bir gol attı ki, izle izle doyamazsın. Ceza alanı çizgisi civarı hafif sol çaprazdan ayak içi falsolu bir şut çekti. Topun gidişini adeta yavaş çekim gibi izledim. Saliselik zaman, saniyeler aldı adeta. Top uzak çatala doğru yöneldi, kaleci Mehmet Enes Sarı oraya doğru hamle yaptı ama kolları uzayamadı. Direğin içine çarpan meşin yuvarlak, karşı direğe yöneldi. Acaba orayla da mı haşır neşir olacak derken, kale çizgisini geçerek iç yan ağları tercih etti. Gol olmuştu.
Sarı-Lacivertli takım maça ancak 14. dakikadan sonra başlayabildi. İlk atağı bu dakikada gerçekleşti. 22. dakikada penaltı kazandı. Penaltıcısı Mazlum Demir... Evvelki hafta atmıştı ama bu sefer üstten dışarıya gönderdi. Beraberlik isterken, kalesinde 2. golü görüverdi. Yetmedi bir tane daha yiyerek, soyunma odasına 3-0 geride gitti.
İlk yarıda oyunun hâkimi genel olarak Somaspor iken, 2. yarıya ev sahibi hızlı girdi. Tek kale bir maç izledik. Yüklendi de yüklendi, pozisyonlar yakaladı, sadece 1 tanesini değerlendirebildi.
***
Menemen FK ilk 14 dakika sahada yoktu. Sonradan kıpırdandı ama kaçan penaltı moralleri bozdu. Bu da oyununu olumsuz etkiledi. Arka arkaya yenen gollerden sonra psikolojik çöküntüye girdi. İkinci yarı olumsuzlukları daha fazla koşup, daha fazla savaşarak aşmaya çalıştı ancak bu olmadı. Paslaşmalar felaketti. Öyle ki kendi yarı alanlarında baskı yokken yan paslarda bile topu taca attıkları oldu. Stres üst düzeydeydi. Kaslar ince işleri yapmamakta diretiyordu. Yakın mesafe şutlar kaleyi bulmadı, altı pas içinde toplar kontrol edilemedi.
***
Somaspor şampiyonluk adayı havasında maça başladı. Harika paslaşmalarla rakibine top göstermedi. Yoğun pres altında bile kaptırmadan hücuma pasla çıkmayı başardı. Kolay kolay hata yapmadı.
Sanırım dersine iyi çalışmıştı. Rakibinin en iyi olduğu yeri, kanatları başarıyla kapatmayı başardı. Özellikle sağ bek Mahmut Şat, sol açık Tamer Gümüş'ü adeta sahadan sildi ve devre arası oyundan çıkarttırdı.
Ancak 2. yarı rakibine teslim oldu. Ne paslaşma kaldı ne de hücum. Sadece defans yaptı. Rakibinin şokun etkisinden çıkamaması sayesinde müsabakayı kazanmayı bildi.
Dikkatleri üzerine toplamayı başaran 2 oyuncu çıkardı Manisa ekibi. Kaleci Eran Şenol orta yapıldı, çıktı hepsini aldı, karşı karşıya kalındı açıyı kapatıp, gole izin vermedi. O kadar atağa rağmen sadece 1 gol yiyerek yıldızlaşan isimlerden oldu. Üstelik 21 yaşındaki kaleci profesyonel ligde kariyeri boyunca sadece 1 tanesi kupa 2 kere ilk 11'de sahaya çıkmıştı ve bu 3'üncüsüydü.
Diğer parlayan isim de Kenan Fakılı oldu. Topa hakimiyetiyle öne çıkan Altınordu altyapılı oyuncu, sırtında taşıdığı 10 numaranın hakkını verdi. Dar alandan bile çalımlarla çıkmayı başardı, tüm baskıları etkisiz kıldı.
Menemen FK liderliği kovalarken birdenbire 3. sıraya geriledi. Somaspor, küme düşme potasından uzaklaşmak isterken, eminim oynadığı futbolla Play-Off için ümitlenmiştir.
Aliağa beraberliğe abone
Aliağa, sahasında konuk ettiği şampiyonluk adayı 52 Orduspor'a diş geçiremedi. Penaltı kaçırdığı maç 0-0 beraberlikle sona erdi.
***
Aliağa'nın şimdiye kadar izlediğim 2. maçıydı. İlkinde de berabere kalmıştı, şimdi de kaldı. Skorlar aynıydı. Bende mi bir sorun var diye düşünmedim değil ancak bu tür şeylere inanmam. Bu takımın ligde 6 beraberliği vardı zaten, 7 oldu. Tam bir beraberlik takımı. Buna rağmen yenilgi yüzü görmediğinden dolayı şampiyonluk şansını korumayı başarıyor.
***
Maça geçeyim artık.
Aliağa'da rüzgarlı bir hava vardı. Bu havayı biraz soğutuyordu. Top oynaması işkence gibi gelebilir futbolculara. Oyunu olumsuz olarak etkiledi. İki takım da üst sıraları hedeflediklerinden geri adım atmayıp, galibiyete odaklandılar. Neticesinde dengeli bir müsabaka izledik. Ancak rüzgarın varlığı ve üstelik sık sık şiddetini değiştirmesi uzun pasların yerini bulmamasına sebep verdi. Buna rağmen yine de sürekli uzun paslar atıldı.
İkinci yarı Aliağa baskın olan taraftı. Daha fazla hücum etti, ceza alanı içerisine top soktu ama gol yollarında etkisiz kaldı.
***
Gole en yakın taraf ev sahibiydi. İlk yarının son dakikasında penaltı vuruşundan yararlanamadı. 70. dakikada Malik Karaahmet'in kafa vuruşunda kaleci üzerinden giden topa geriye doğru uçarak müdahale etti. Meşin yuvarlak üst direkten aşağıya indi ve çizgiyi geçmeden çıktı.
***
Önceki izlediğim maçta Oktay Kancı kırmızı kart görmüştü. Bu sefer de sarıyı yedi. Normalde sert oynayan biri, karttan sonra biraz durgunlaştı. Sertliği ayarında yapması gerekiyor.