Yüksek enflasyon ile sınanıyoruz. Şubat enflasyonu da açıklandı. İki aylık enflasyon % 7,3 olarak gerçekleşti. Yıl sonuna kadar hızın düşmesi bekleniyor, ancak bu rakamlar biraz da inatçı enflasyona dikkat çekmektedir. Politikada gevşeme, şimdiye kadar çekilenleri, tersine çevirmeye yetebilir. Ancak Türkiye’de devam eden bir açgözlüler enflasyonu, arsızlık enflasyonu da söz konusudur. Fiyat artışlarının önüne geçilememektedir.
Bunun yükünü en fazla hissedenler düşük gelir gruplarıdır. Türkiye’de de acaba Avrupa'da ve ABD'de olduğu gibi aynî yardımlarla asgari ücretli ve emekliler desteklense nasıl olur?
Bu konuda Tarım Kredi Marketler ile Et Balık Kurumu aracı olsa... Dağıtım bu iki kurum aracılığı ile yapılsa iyi olmaz mı?
Mesela SGK verilerine göre, 2024’te yaklaşık 6 milyon kadar asgari ücret maaşı alan var. Asgari ücrete ne kadar zam yapılırsa yapılsın bunun bir adım sonrası fiyat artışları olacağından, çözüm asgari ücrete zam yapmak değildir, fiyat artışlarını durdurmak ve alım gücünü korumaktır. Yoksa vermenin sonu yok.
Asgari ücretli için planlanan aynî yardım paketi bakliyat ile et, süt, yumurta konularıyla sınırlandırılabilir. Bunun evli ve bekarlar için ayrı rakamdan uygulaması da olabilir. Temel gıda paketi en fazla 1000 ₺ olacak şekilde planlanabilir.
İlk akla gelen risk, enflasyona etkisinin olup olmayacağıdır.
Asgari ücretlilerin gelirlerinin içinde büyük kısmı barınma, ulaştırma ve gıdaya gitmektedir. TÜRK-İŞ’in 2023 araştırmasında bu oran asgari ücretin % 80’ine ulaşmaktadır. 500 TL ile 1000 TL arasında verilen ayni yardım, gıda harcamalarında zorunlu kalemlerin bir kısmını karşılayacaktır. Haliyle asgari ücretlilerin marketten bu ürünleri almak için ayıracağı para da azalmış ve bir gelir etkisi oluşmuştur. Market fiyatlarında bu kalemlerin üzerindeki gıda talebi düşer. Özellikle bakliyat ve yumurta gibi temel ürünlerde yaşanan fiyat baskısı hafifleyebilir.
Türkiye’de toplam tüketici harcamalarının içinde gıdanın payı % 25 civarındadır. Ayni yardıma konu olan mallar için kabaca 6 bin ton et, 30 ton bakliyat, 15 milyon litre süt gerekecektir.
Yıllık et üretiminin 1,5 milyon ton, bakliyat üretiminin 1 milyon ton civarında ve süt üretiminin 20 milyon ton olduğu göz önüne alınırsa et ve süt üretiminin % 1’in altında olan kısmı, bakliyatın ise % 3-5 kadarı ayni yardıma konu olacaktır. Bakliyat dışında piyasada hissedilmeyecek kadar sınırlı bir durum söz konusudur. Yumurta üretimi, ihtiyacın üzerinde olması sebebiyle yumurtada da fark edilmeyecektir.
Tarım Kredi Marketler ve Et Balık Kurumu üzerinden bu süreç yönetilirse piyasalar üzerinde önemli bir etkisi söz konusu olabilir. Yardıma konu alanlarda sözleşmeli tarım destekleri piyasalar için bir denge aracı haline gelebilir. Yerli üretimin teşvik edilmesi istihdam konusunda da etkili olabilir. Üretici ve tüketicinin bundan memnun kalacağı kesindir.
Asgari ücretliye ayni yardım deyince o kesimin enflasyondan en çok etkilenen kesim olduğunu belirtelim. Böylece “çalışan yoksulluğu” algısı da bir miktar kırılacaktır. Dolayısıyla enflasyon beklentilerini yumuşatacaktır. Özellikle genç aile ve geçim derdindeki işçiler için moral olur.
Bu yardımların bütçeye maliyeti yıllık 42 milyar TL olarak öngörülmüştür. Bu rakam 2024 yılı bütçe açığının % 2’si kadardır. Yine 2025 yılı genel bütçedeki sosyal yardım bütçesinin 651 milyar ₺ olduğu dikkate alınırsa aynî yardımlar için düşünülen rakamın etkisinin miktarından fazla olduğu görülecektir.
Asgari ücretlilere nefes aldıracak bu uygulama ile enflasyonun boğduğu dar gelirli kesim, bir miktar nefes alabilecektir.
Enflasyona karşı aynî yardımlar
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar
Yorumlar