Böyle bir soru sorulduğunda çoğu kez “Hamza Dağ” adı veriliyor.
Neden?
Çünkü Hamza Dağ, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili. Bunun üstüne bir sıfat eklemeye gerek yok.
Ama bana sorarsanız, bu sorunun cevabı İl Başkanı Bilal Saygılı.
Kendisini yakından tanımıyorum ama yakınlarını çok iyi tanıyorum. Onların izlenimleri bana bir referans. Saygılı, giydiği elbiseyi iyi taşıyan bir politikacı. İnsan ilişkilerini iyi biliyor ama en önemli meziyeti “İş bitirmesi.”
Politikada “İş bitirmek” en önemli vasıftır.

Bilalh Saygılı
Rahmetli Işılay Saygın, böyle bir politikacıydı. Kimseyi oyalamazdı, geçiştirmezdi. Kanuni bir talepse her isteneni yerine getirirdi. Politika tarihimize bu vasfıyla geçti Işılay Hanım.
Bilal Saygılı, 60 kişilik bir yönetim kurulu ekibiyle çalışıyor ve hepsi de onun yardımcısı sıfatını taşıyor. Sorumluluk alanları farklı ama kimse diğerinden önde değil.
Bu dengeyi kurmayı da başarmış. Partisinin çıkarlarını kullanmıyor, koruyor. Onun için gücü kendinden menkul değil. Otoritesi mükemmel. Dili, üslubu on numara.
İzmir gibi büyük bir kentte “En güçlü adam” olmak da ona çok yakışıyor.
AK Parti, İzmir’de seçimlerin “zorlayıcı partisi” olacak ve çok ciddi bir muhalefet oluşturacaksa, bunun mimarı odur.
İzmir gibi “Solun kalesi” diye anılan ve sunulan bir kentte, görevi zor gibi ama bunun sonuçlarını 31 Mart’ta göreceğiz.

Yargının mizahı olur mu?
Yargının mizahı olmaz. Bir ülkede, hukuk ve yargı, mizahçılara malzeme olmuşsa iyi gitmeyen bir şeyler var demektir.

Yargı Iki
Ama bakıyoruz; Türkiye’de veryansın gidiyor. Yargı adına öylesine fıkralar üretiliyor, karikatürler çiziliyor ki, dünyada bir örneği yok.
Acıdır, kimse üzerine gitmiyor. Yazıktır, kimse umursamıyor.

Yargı Üç
Yargının düştüğü bu hal de göz ardı ediliyor.
Her gün bir garabet örnek. Her gün; hukukun ayaklar altına alındığının haberi.
Hükümete yakın medyanın bugün en çok yakındığı konu budur ve vicdanları yaralayan nice kararlar ve uygulamalar, önüne geçilemez hal almıştır.
Adalet, hukukun ve onu kullanan yargının temel ögesidir. Adaletsiz bir yargı, devletin omurgası haline geliyorsa vahamet daha da büyüktür.
Bu yüzden mizahçılar, vurgulanan anlamda daha bir süre malzemesiz kalmayacaklardır.
Ne yazık ki…

Yaz saati

Minnacık çocuklar, sabahın köründe okula gidiyor.
Çünkü yaz saati uygulanıyor.
Çünkü devlet buna mecbur kalıyor. 
Çünkü ikili eğitimi sürdürmek zorunda. Tekli eğitim için gerekli sayıda okul yok.
Çünkü Deprem Yönetmeliği’nden önce yapılan okulların çoğu deprem riski taşıyor.
Bununla ilgili tepkileri “Daha çok elektrik harcayalım, Elektrik Dağıtım Şirketleri daha çok kazansın diye böyle yapıyorlar” teziyle basitleştirirsek sonuç alamayız.
Konu çok açık:
Okul açığımız var. Tekli eğitim ufukta görünmüyor.
Elektrik Dağıtım Şirketlerinin kazanması ise ayrı konu.

İBRAHİM ORMANCI

Yeğenime ''Büyüyünce ne olacaksın kerata?'' diye sordum. KEYFİMİN KAHYASI olacağım demez mi? Zamane çocukları. Eşek sıpası!
***
''Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok'' diyen güzel insan, hamamda olmayasın sakın?
***
Kayadan bakan oğlan. Gömleği keten oğlan. Bir yere takılmadan eve gel. Hanımdan korkan oğlan!
***
Doğru söyleyeni, dokuz sosyal medya platformundan kovarlar!
***
Kral çıplak olsa ne yazar. Kralın tebaası baldırı çıplak olursa!