Yerel seçim sürecinin İzmir’de bence en flaş ismi Deniz Yücel.
Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili. İl Başkanlığı süresince İzmir’i tümüyle en iyi soluyan kişi.
Haliyle şimdi “Kilit isim” o olacak.


Başkan adaylarının belirlenmesinde belirleyici rolünü “tam yetkili” kişi olarak üstlenecek.
Beş yıl önce Yücel, İzmir İl Başkanı idi ve yine önemli bir isimdi ama gözlediğim kadar aday belirlenmesi sırasında duygusal davrandı, belki yanlışlar yaptı. Suat Nezir olayı, Buca’da hala konuşulur ve Nezir’in başkan adayı ilan edilmesine rağmen mağdur duruma düşürülmesinde azcık da olsa rolü vardır.
CHP, şimdi bu tür zaaflara prim vermeyecek bir yapılanmaya girmiş görüntüsü veriyor. Haliyle Deniz Yücel de bu beş yıl zarfında olgunlaştı. Bu defa, hissi davranmayacağını bekliyor partililer.
Ama her aday adayının onunla fotoğraf çektirdikten sonra “Bu iş bitmiştir” havasına kapılması da beklentilerimiz arasında. “Deniz  Yücel’e yakın” yaftasıyla ortaya çok aday adayı çıktığı da bunun bir göstergesi.
Ama önemli olan sonuç. Yücel, bu defa yaş tahtaya basmayacak gibi.

Eğitimli yöneticiler

Apartman dairelerinde oturanların işi zor.
Neden?
Çünkü neredeyse bir kira bedeli kadar aidat ödüyorlar.
Neden?
Çünkü bu aidatlar, nasıl hesap ediliyor; çoğu bilmiyor.
Kötü örnekler konumuz dışında ama çoğu yöneticinin layüsel bir harcama alışkanlığı var ve yine bazı apartmanlarda üç yönetici seçiliyor, onlar da aidat ödemedikleri için diğer sakinlerin payı o ölçüde artmış oluyor.
Devlet, buna bir çözüm getirmeye çalışıyor. Eğitimli yöneticiler ordusu oluşturmaya doğru bir hamle yaptı hükümet. 
Ama bu tür yönetimleri her açıdan denetleyen bir merkez oluşturamadı. Şu anda sadece mahkemeler yetkili ve malum; davalar yıllarca sürüyor, sağlıklı sonuç da alınamıyor.
Sosyal yaşamın gerçeği bu. Apartman yaşamı yaygınlaşıyor ve herkes bu olguyu yaşayacak gibi.
Eğitimli yöneticilerin, aslında bilgilendirilmiş yöneticiler olması güdülüyor ve bu, sonuçta apartmanda yaşayanların ekonomilerine olumlu yansıyacak.
Biraz zaman alacak ama olsun. Sonuç alındığında atılan adımın isabetli olduğu görülecek.

Bu ne ilgi?

Urla, yıldızı giderek parlayan bir ilçe.
Türkiye’nin en gözde restoranları burada. İstanbul’dan günü birlik yemeğe gelenler bile var. Sanatçıların çoğu burada konut sahibi. Derler ki “Urla, gelecekte Alaçatı’yı sollayacak.”
Hal böyle olunca yerel seçim öncesi siyasilerin iştahı da kabardı hemen. CHP’den başkan aday adaylığı için başvuranların sayısı 48’i buldu. 50 bin civarında yerleşik nüfusu olan Urla’da bu bir rekor.
Yarış çekişmeli geçeceğe benziyor. Dilerim hayra doğru bir çekişme olur ve sonuçta Urlalı kazanır. Çünkü cazibe merkezi olması, ilçenin geçmişte iyi yönetildiği anlamına gelmiyor.

İBRAHİM ORMANCI

Ağlarsa anam ağlar diyordum. Meğer o da soğan doğrarmış!
***
Kayak tesisinde müdürdü. Görevden aldılar. Kızağa çektiler anlayacağınız!
***
Karım çok iyi kafa ütüler ama hiç evde ütüleri yapmaz!
***
Her zaman için bir B Planım vardır. O da plan yapmamak!
***
Ne denli acı bir dünya. Bir parça HOŞLUK için SAR-HOŞLUK mu gerekiyor illaki?